Fenerbahçe bizimle çok benzer bir FFP anlaşmasına başladı. O da son üç yıl finansal tablolarının bir önceki yazıda anlattığım toplam başa baş farkı kuralına uymaması dolayısıyla burada.
Bizim ilk yıl stat yatırımı dolayısıyla üst sınır konulmayan zarar tavanımız onlarda 30M€ olarak belirlenmiş. 2017 mali yılında bu 20M€’ya, 2018’de 10M€’ya iniyor.
Fenerbahçe’nin 2016’nın 9 aylık zararı yanlış hatırlamıyorsam 75 milyon TL seviyelerindeydi. 30 milyon €’nun altında kalma işi olacaksa da ucu ucuna olacak.
Bu zararlara izin verilmiş denmesinin bu zararlar olursa herhangi bir problem yok anlamına gelmediğini yineleyeyim. Kulüp 2019-2020 sezonu itibarı ile başa baş noktasına gelmeyi taahhüt etmiş.
Bu şu demek:
2017 mali yılda 20M€ zarar ettin, 2018 yılında 10M€ zarar ettin ve anlaşmayı bozmadın. Ama 2019-2020 FFP lisansını almanı sağlayacak başa baş noktasını yakalayabilmek için (3 yıllık max. 5M€ zarar) 2019 mali yılında 25M€ kar etmen gerek.
Yani bu zarar hakkı, hak olmasına hak ama sonradan telafisi zor olduğu için kullanmamakta fayda var.
Bunun dışında anlaşmada ne var:
-Avrupa gelirlerinden 7.5M€ alınacak. 2 milyonu kesin gitti, geri kalan ceza anlaşmaya uymaya göre af edilebilir.
-UEFA listesine bu yıl 22 oyuncu kayıt ettirme sınırı kondu. Her yıl bir tane artacak.
-2017 ve 2018’de oyuncu ve teknik kadroya yapabileceği ödemeler gelirine uyumlu bir oranla sınırlandırıldı.
-Bu yıl ve önümüzdeki yıl bonservis harcaması ancak o yıl satarak yarattığı bütçeden yapılabilecek.
Sadece bu son madde ve verebilecekleri maaş bütçelerine getirilen kısıtlamalar bile ellerini kollarını bağlayacak. Biz yaptık onlar da yapar diye düşünmeyin. Bizim elimizdeki oyunculara uygun kontratlar verilmişti. Dolayısıyla satılabilirlikleri vardı. Yılda 3-3,5 M€ alan, üstelik rezalet performans sergileyen oyuncuları satıp bonservis bütçesi yaratma konusunda kendilerine başarılar diliyorum. (lafın gelişi olduğunu söylememe gerek yok herhalde)