unirock festival

entry38 galeri
    32.
  1. parkormanda düzenlenen, fiyatlar ve aşırı güvenlikle insanı bezdirmeyi becerebilmiş festivaldir.
    alandaki havuz metalik bünyelerin serinlemesini sağlamıştır.
    arkadaşlarımızın 3.gün konserleri izleyemeden güvenlik görevlileri tarafından dışarı atılamaları morelleri bozmuştur. neyse onların yerinede dinlemiş oldum dark tranquiliity'i.

    gruplar açısından bu seneki en iyi festival olarak değerlendirilebilir. yerli gruplar genel olarak iyi performans sergilediler ama havanın aşırı sıcaklığından olabilir lise gençliğinin pogo denemeleri dışında pek coşan olmadı. bazı istisnalar hariç tabiki.

    malt,catafalque, black tooth, orphaned land, soul sacrifice iyi performanslar sergileyip seyircileri coşturdular. moribound oblivionun performansı bahadırın anfisindeki arızanın dışında iyiydi. orphaned land'ın performansı da iyiydi, türkiye atkıları ve türkçe sözlerle seyirciyi gaza getirmeyi bildiler. maltın performansında akılda kalan nokta cenkin cep telefonundan wherever I may rom'un giriş kısmını dinleterek şarkıya başlamasıydı. çaldıkları motör head parçası da tabiki çok hoş oldu. favori gruplarımdan false in truth iyi bi performans sergiledi fakat yeterli ilgiyi göremedi ne yazıkki.

    gelelim baba gruplara ilk gün geç saatlere doğru artan halsizlik ve vücudun tamamına yayılan ağrılar kısacası yorgunluk belirtilerine rağmen opeth'i canlı dinlemek hepsini bi anda unutturdu. opeth süper bi performans sergiledi ve festival alanını coşturdu. mikael in elinde bi ara ibrahim tatlıses cdsi vardı.

    ikinci akşam ise tam anlamıyla yer yerinden oynadı. testamenttan önce sahneye çıkan pentagram her zamanki gibi metalik bünyeleri coşturmayı bildi ve ortamı testament'e elverişli bi kıvama soktu. testament sound checkinde bile kalitesini belli etti. grup sahneye çıktıktan itibaren müthiş bir coşku görüldü ve bendeniz alanın orta ön tarafında olmanın bedelini * ödemiş oldum. chuck abimiz üstüne milli takım tişörtünü giyip sahneye çıktığında kalabalık daha da bi gaza geldi. favori parçam olan 'the legacy'i çalmamış olmaları beni üzdüysede onları canlı dinliyo olmak herşeyin ötesinde bişeydi.

    son akşam ise dark tranquillity performansı festivale muhteşem bi final oldu. performans süperdi. önümde salağın teki kız arkadaşını ikidebir omzuna almasaydı daha güzel olacaktı ama neyse olur o kadar. seyircilerden mikaelin üstüne doğru gelen bi pet şişesi olayın tadını kaçırmaya yetmedi tabiki.

    konserler bitti çadırda uyuklamaya doğru hazırlanırken dışarıdan gelen sesler dikkat çekti. kamp alanında büyükçe bi grup fiyatları protesto için yürüyüş yapmakta ve sloganlar atmaktaydılar. oldukça komik bi durumdu. yer yer yaratıcı sloganlara rastlandı. 'alkolik hareket engellenemez', 'havuza sıçıcaz başka yolu yok' ve bi ton saçmalık. saçmalık diyorum çünkü protesto hiç bi işe yaramayacaktı. zira protesto festivalin ilk gününde yapılsa daha anlamlı ve etkili olurdu. sonuçta gençler eğlendiler, havalarda uçuşan tuvalet kağıtları, şişirilmiş ve balon niyetine oynanan prezervatifler akılda kalanlardı.

    her türlü olumsuzluklara rağmen testament, opeth ve dark tranquillity dinlemek süperdi. onlar için herşeye değer.

    ekleme : ses sistemi iyi güzeldi de gitar ve vokalleri net olarak duyamadım, duyulan yegane şey davul sesleriydi.
    3 ...