sırf ayar vermiş olmak için yazı yazılan, söylenen doğru olsa bile söze değil, söyleyen kişiye göre yorum yapılan bir anlayış sözkonusu. burada bütün dondurma reklamları gibi bir genelleme de var aslında, mesela geçen seneki algida reklamları daha masumhane, bu tip oral çağrışımlara gebe olmayanlardı. ancak dondurma reklamlarının doğrudan ya da dolaylı biçimde cinselliğe atıfta bulunması 5 duyu organı+testesteron hormonları vasıtasıyla ispatlanabilecek bir gerçek, bunu kabul etmek gerek.
peki neden böyle? kapitalizm'de ürünü satmak için herşey mübahdır da ondan. (bkz: reklamın iyisi kötüsü olmaz) eğer tröstler ürünlerinin satılmasını istiyorsa her türlü yola başvuracaklardır, toplumların aç olduğu ve tabu haline getirilen kadın erkek ilişkilerinden tutun da, dini değerleri (ramazan bayramı-kola reklamları), milliyetçi duyguları (gene coca cola iyi bir örnektir) iliğine kadar sömürmek onların işidir çünkü. çok kısa ve vurucu bir anlatım olduğu için marks'tan alıntılayalım; kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser, bu ikikere ikinin dört etmesi gibi değişmez bir kanundur.
gelelim bu reklamlarda oynayan bayanlara. burda suçlanması gereken, utanması gereken son insanlardır bayan oyuncular nazarımda. reklamlar iyi bir gelir kaynağı, şöhrete ulaşmak için, halkın yüzünüzü tanıması için iyi bir fırsattır çünkü. diğer bir alternatifin zengin ve yaşlı bir bunağın altına yatmak olduğunu düşünürsek dondurma yalamak çok daha masumanedir. ve diğer bir kapitalist işleyiş, özellikle mesleğe yeni adım atmış oyuncular için geçerli bir kanun da oyuncunun rol seçme lüksünün olmaması durumu. cinselliğin tabu haline getirilmesi ne kadar yanlışsa aksi yöndeki cinselliği bir meta haline getiren uygulamalarda o kadar yanlıştır, savaş bunu yapmaya mecbur kalan, alternatifsizlikler içinde en iyi alternatifin bu olduğunu düşünüp de birer seks ikonuna dönüşen kadınlardan ziyade onları buna iten yani perdenin arkasındak düşmanla olmalıdır. bataklığı kurutmak için çaba harcamazsanız sineklerden rahatsız olma lüksünüz yoktur.