bir de yanındaki insanlara üzüntü vermek istemeyen. bu dünyanın hüzünle bakan ikinci bir yüze ihtiyacı yok. yeterince üzülen ve derdiyle diğer insanları dertlendiren insan var. kaldı ki hüzün öyle herkesle paylaşılabilen bir şey de değil. içinden çıkmamak için elinden geleni yapıyor. kendine keyifle çanaklanmış yuvalar edinmiş. yukarı çekemiyorsun. hep derinlerde. kişiye özel gün görümleri var. o kişi karşına geçip oturmadığı sürece kendini göstermiyor. hüzün, bile birini seviyor...