büyük insan... büyük türk... tüm aydınların farsça için yanıp tutuştuğu bir zaman, o türkistanlı yüreğiyle çıkıp 'türkçe, farsça'dan üstündür' demiştir, bunu muhakemet'ul lugateyn'de kanıtlamıştır üstelik.. ondan çok sonra aynı topraklarda doğacak olan çolpan'lara, mağcan'lara, cengiz'lere öncülük etmiştir.
leyla ile mecnun'un sonunda kendisi der ki ''Men Türkçe başlaban rivayet Qıldım''
ali şir nevai türkçe'dir, türkçe ali şir nevai'dir.
kara gözlüm adlı şiirinde şöyle yazmış:
--spoiler--
Yuzida terni ko’rub o’lsam, ey rafiq,
meni Gulob ila yuvu gul bargidin kafan qilg’il.
--spoiler--
internette çevirisini bulamadım. kendim çevireceğim. ben bir genç edebiyatçı, özbek-uygur lehçesini az çok bilen.. olur da hata yaparsam büyüklerim beni bağışlasın, elimden geldiğinde çağatayca'dan kendi çevirim:
--spoiler--
(onun) yüzündeki teri görüp (de) ölsem, ey rafık,
beni gülab (gül suyu) ile yıka, bana gül yaprağından kefen yap.
--spoiler--
--spoiler--
o'shiq oldum, bilmadim yor o'zgalara yor emish..
(aşık oldum, bilmedim yar başkalarına yar imiş)
--spoiler--