"bir şey beklemeyin" cümlesini çağrıştıran fakat arkasında çok şeylerin yüklü olduğu bir niteleme sözü.
daha çok özelleştirmelerin geri planında kullanıldı. Ana sorumluluk alanlarında yeterince çalışmayıp kaynakları çar çur eden ve birilerine peşkeş çeken devlet görevlilerinin ve sözcülerinin geliştirdiği kuram da denilebilir.
bir taraftan ormanların çıkar amaçlı yakılmasına seyirci kalacaksın, göz yumacaksın ,öte tarafta ağaç dikme kampanyaları örgütleyecek ve teşvik edeceksin.
bir taraftan silah sanayine bütçeni sonuna kadar açacak, öbür tarafta vergiden kaçırma, muaf tutma sözleriyle özel derslik yapılmasını teşvik edeceksin.
bunca silahın satılmasına göz yumacaksın, silahlar konuşunca da maganda suçlamasında bulunacaksın.
devletten bir şey bekleme dönemi evet ne yazıkki bitirilmiştir. Artık ne eğitimde, ne sağlıkta, ne sosyal hakların ve temel insan haklarının korunmasında, ne hukukun ve yargının bağımsız kalabilmesinde, ne güvenliği sağlayan kurumların tarafsız olabilmesinde ve ne de geleceğimizle ilgili hayal ve beklentilerimizde devletten bekleyeceğimiz bir şey kalmamış gibi gözüküyor.
ama problem, devletin hala vatandaşından vergisini vermesini, askerliğini yapmasını beklemesinde yatıyor gibi.
geleceğini göremeyenin, geleceği hakkında umudunu yitirenlerin devletide görmemesi ve istenilenlere uymaması gibi hazin bir sonuç bizi, daha doğrusu ne menem bir şey olduğu henüz anlaşılamamış, idrak edilememiş devleti ve devletçilerimizi bekliyor.
devlet adına hemen her şey yapıldı gibi. devlete ne gerek kaldı?
asıl kıyamet, devletin vatandaş etiketli fakat vatandaş olamamış kölelerinin bu durumu farkettiklerinde kopacaktır. Kıyamete 2 yıldan az kaldı biline.