masum

entry85 galeri ses1
    41.
  1. iki günde bitirdiğim çok güzel başlayıp, ortalara doğru durgunlaşıp finalde ise sıçmış dizidir. tabi türk dizileri için yine çok çok kalburüstü bir yapım, kıyas edebileceğimiz bir örneği yok ancak senaryoda gerçekten inanılmaz mantık boşluklarıyla final yaptı dizi, bu da beni derinden yaraladı.

    --spoiler--

    --spoiler--

    öncelikle müthiş bir prodüksiyon var ortada her şeyiyle. diziden üst düzeyde keyif aldım. bu entryi girerken de arkada jenerik müziğini dinliyorum mesela. ama olmadı be, beklediğimiz gibi bitmedi havada kaldı.

    ekşide çok konuşulmuş finalle ilgili ama baktım burada kimse bahsetmemiş. aslında ortada cinayet falan olmayabilirmiş zira kimse ölmüyo amk. öldürüyolar ölmüyo bi daha öldürüyolar. ulan ölmemiş işte niye illa öldüreceğim diye kasıyosun olay çıkartıyosun? her şeyin altında bi iletişimsizlik yatıyor. başından sonuna dizide kimse kimseyi dinlemiyor anlamıyor bu yüzden oluyor bütün olaylar. aslında bu çok güzel bir şey çünkü gerçek hayatta çok sık yaşıyoruz bu problemi. yani gerçekçi değil demiyorum buna kesinlikle. konuşarak, daha az bedeller ödeyerek halledilebilecek meseleler büyüdükçe büyüyür e bu da dizinin konusunu oluşturuyo zaten.

    öncelikle taner'in işlediği cinayetler var. emel'i niye öldürdüğüyle ilgili farklı fikirler var ama öldürmesi son derece gereksiz geldi bana. bence polise gidecek diye öldürdü. şimdi ben de diyorum ki kardeşim sen bu kadını boğacağına güzelce anlatsan bak ben senin evine geldim bu selim evdeydi elinde kayıt cihazıyla böyle böyle yapıyodu, bu adam sağlam ayakkabı değil desen. ben bunu dövdüm öldü sandım ölmemiş kaçtı desen nolurdu? emel'in kafada ampul çakardı, lan demek ki o kitap falan hep ses kaydındanmış hepsi oyunmuş. kocam katil değilmiş derdi olay başka yola sapardı. cinayete teşebbüsten belki az yatıp çıkardınız. ama böyle görünüşte pısırık bi adam olan taner, öyle ki rüya'nın aşığına bile ses çıkaramayan taner takır takır adam öldürüyor hey yavrum be.

    emel'in selim'den hiç şüphelenmemesi de saçma. adam bas bas bağırıyor ben dersime çalıştım hakkında her şeyi biliyorum diye. ses kayıt cihazını geçtim insan bi şüphe eder acaba ablası mı anlatıyo falan. hiç. tabi işine geldi o..spunun. neyse bok yoluna gitti zaten.

    bir diğer önemli mesele. tarık emel'in öldüğünü zannediyor abisini arıyor abisi geliyor cesedi kaldırmak için falan. ama sonra diyolar ki abinle emel kaza yapıp ölmüşler. tarık da bunu yiyo. ulan kızı ben öldürdüm böyle saçma şey mi olur demiyo. tamam çocuk şizofren de arada bi gidip geliyo kafası, komple gidik değil ki. bunu bi düşünmesi lazım en azından.

    hem otopside emel'in boğularak öldüğünün anlaşılacağı aşikarken arabayı pat diye denize atmak nedir hocam? resmen polis gelsin bizi enselesin demişsiniz.

    selahattin de sanırım taner aradan çıksın diye bu işi yusuf'a kitledi, bi şekilde bu aileyi bitirelim ben de rahata ereyim dedi. yoksa bi anlamı yok o twistin orada öyle.

    yusuf selahattin'in rüya'nın aşığı olduğu gerçeğini çok geç anlıyor. heralde bütün izleyicilerden bile sonra anladı arkadaş daha erken anlaması lazımdı. bu detayın dizinin kaderinde büyük bi değişikliğe yol açmamasının öyle boş bi twist olarak kalmasının sebebi de bu bence. daha önce anlaşılsa bu belki olaylar farklı gelişirdi, komplo mu var noluyo falan derdi. bütün bi aile güme gitmezdi.

    son bölümü baya hızlı mı çekmişler, yoksa karışık kurgu yapalım derken senaryoyu mu toplayamamışlar nolmuş anlayamadım ama gizemler çözüldükçe vay be demek böyleymiş dememiz gerekirken, yuh lan böyle miymiş yani yok olmamış bu falan dedik hep. daha sürüyle mantıkla bağdaşmayan ufak detaylar var, nasıl gözden kaçmış anlaması güç.

    son sahne de hiç olmamış orda bitirmek nedir, bi hesaplaşma izleseydik nolacak bi görseydik. zaten anladığımız, beklediğimiz bi sonu ters köşe diye yutturdunuz bize resmen.

    ayrıca cevabı verilmeyen sorular var; Yusuf'un karısı ve çocuğuna noldu, niye onlarla ilgili hiçbi şey görmedik? Rüya'nın Selahattin'e yıllardır katlanma sebebi neydi? Selahattin'in sıkıntısı ne? Niye karısı ve çocuğu varken Rüya'yla böyle değişik bi ilişki içinde? Taner Selim'i niye öldürdü? Selim'in yazdığı kitap noldu? Kitapta bu olaylarla ilgili detaylar yok muydu? O kitap neden başta önemli bir detayken sanki oradan bi şey çıkacakmış gibiyken sonradan hiçbir şey olmadı? Selim Emel'in öldüğünü duymadı mı? Tabi ki duydu. Peki Emel'in kazada Taner'le birlikte öldüğünü duyduysa niye saklanmaya devam etmedi? Taner'i karşısında kanlı canlı görünce niye şaşırmadı? Madem şaşırmadı demek ki Taner'in ölmediğini Emel'in ölümünün oyun olduğunu biliyodu. Niye polise gitmedi? Sırf emel'in evine gizlice girdi diye korktuğu için mi? Taner niye Selim'in ablasını takip etmeyi 6 ay sonra aklına getirebildi. Niye bütün olaylar küçücük bir çevrede geçiyor? Taner adam öldürüyo, dağa gidip çadırda saklanıyor. Selim Taner'in elinden kaçıyor, otobüsle bi kaç saatlik yolda bi yerde teknede saklanıyor.

    Ulan daha düşündükçe bir sürü mantıksızlık çıkıyor ortaya, dizi gözümde değer kaybediyor. Yine de prodüksiyon kalitesi, oyunculuklar, jenerik, emek ve ilk 7 bölümün hatrına 8/10 kapmıştır benden.

    --spoiler--

    --spoiler--
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük