Ödeyemediğim her sevabın bedelini kanımı akıtırcasına benden alan Tanrı'ya sesleniyorum.
Bitmeyen can acısına bir yenisini daha ekleme.
Ya yok et ya hükümsüz kıl yazdığın kaderi.
Böyle devam edilmez,
en virajlı yollardan böyle hızlı dönülmez.
Yaptığın iyiliklerin diyeti böyle yasak duman gibi zorla içine çekilmez.
Avucundakine aşık olanların özlemine şiirler yazılmaz,
Acıyla bezenmiş dizelerin ayazındaki kelimeleri mürekkebiyle dolduranlarmayanlara şair denmez.
Bekleyenlere selam olsun mu derdin burda olsan?
Sen de insan olsan isyan etmez miydin en yüce gönüllüye?
Sessiz sessiz ve bi o kadar da haykırış dolu göz yaşları akıtmaz mıydın yastığın köşesine?
Elindeki sigara parmağını yakarken durmaksızın küfür etmez miydin gelmişine geçmişine?
Anlatamadığım her derdin dermanını bir mıh gibi iki dudağının arasında saklayan Tanrı'ya sesleniyorum.
Bu içimdeki yağmurları durdur, yakma nefsimi körelten ateşi her gün yeniden.
Ya bırak beni sonsuz boşluğunda bir tüy gibi savrulayım ya da tut ellerimden okşa başımı.
Böyle yaşanmaz,
en zor gecelerde tek tük yanan lambaların ışığından yol görünmez.
Daldığın uykuların sabahları böyle kan ter içinde aydınlanmaz.
Yalnız bırakanlara masalarda öyle efkarlı şarkılar söylenmez,
Günah kıldığın rakının dostluğuna hiçbir insanoğlun omzu erişemez.
Beklemekten yorulup sevmez miydin burda olsan?
Sen de bizim gibi olsan bu denli ağrıyla tutunabilir miydin hayata?
Konuşamadığın her kelime boğazına takılıp daha hiç konuşmamış bebekler gibi gözlerinin içine baksa, anlatabilir miydin?
Böyle her zerren yanarken mahşerden korkar mıydın?
Beni yalnız bırakıp giden Tanrı'ya sesleniyorum.
Ben kimdim unuttun.