çelişkiler yumağı diye tabir edilse daha doğru olur diye düşünüyorum. ebu hanzala diye tabir edilen zatın, geçenlerde bir videosunu izlemiştim. söylediği şeylerin içinden kafa takılan bir durum vardı. madem ki başlık açılmış bir yorum da biz bırakalım.
aynen şöyle diyor;
"bakın imam müslüm'ün rivayet ettiği (parantez açtım çünkü gülmemek için kendimi zor tuttuğum bir durum bu. yani gün geçmiyor ki bir imam daha çıkıp bir hadis rivayet etmesin. işte son çıkan imamımız imam müslüm. buyurun taze çıktı fırından. ne demiş bakalım imam müsülüm. yersen) bir hadiste; hz. ali kendi döneminde, ebu - l heyyac adında birine diyor ki; resulullah'ın beni vazifelendirip, gönderdiği bir işe bende seni vazifelendirip göndereyim mi eyy ebu - l heyyac diye sorar. o da tabi ki ya ali, kim istemez allah resulu'nün verdiği bir vazifeyi yerine getirmeyi. bunun üzerine hz. ali git, hiç bir put görme, mutlaka onu sil. ( yani yıkabiliyorsan yık, yıkamıyorsan yüzünü, onu put haline getiren yerlerini sil.) yeryüzünden yüksek hiçbir kabir bulma ki; onu yerle bir et. onu yerle eşit hale getir.
yani peygamber efendimiz ve sahabeye böyle bir vazife verildi. bakın, yeryüzünde arayın; eğer bir kabir görürseniz yerden bir karış yüksek ve insanların ibadethanelere çevirdiği, fitne ve şirklere düştüğü. gidin onu putları yıktığınız, yerle bir ettiğiniz gibi yerle bir edin ve yıkın."
daha sonra da şöyle devam ediyor bu ebu hanzala diyen zat.
"ibn-i kesir r.a ( artık kimse bu bahsettiği zat. artık önüne gelene radıyallahu anh diye hitap ettiklerinden ötürü şöyle bir araştırayım dedim. kendisi 1301 - 1373 yılları arasında yaşamış suriye'li bir islam tarihçisi. neden r.a diye htap edildiğini anlamamaktayım.) el bidaye ve'n nihaye' de bahsettiği ebu - l aliye' den bize şunu aktarıyor. ebu - l aliye diyor ki; biz tus şehrini fethettiğimizde, orada baktık ki bir kabir var! o kabirin içerisinde peygamberlerden bir peygamber olan danyal aleyhisselam'ın olduğu söyleniyordu. ( danyal a.s kur'an'da adı geçmeyen fakat musevilik, hristiyanlık ve müslümanlık tarafından peygamber olarak kabul edilmiş.) biz sabah 13 ayrı kabir kazdık, çıkardığımız danyal peygamberin naaşını bu mezarlardan birine koyduk ve bütün mezarlarında üzerini kapattık. ( her rivayette olduğu gibi bunda da gereksiz laf ve kelime kalabalığı görülüyor. yok yani kazdığınız mezarları bir de açık mı bırakacaktınız? deli misiniz siz? kapatacaksınız tabii ki, yoksa neden kazdınız ki? neyse konumuza dönelim) neden? insanlar hangisinde yattığını bilmesinler ki, allah'a şirk koşup, fitneye düşerek mezara ibadet etmesinler. bunu bir cuma namazı sonrası caminin avlusunda anlatınca ebu - l aliye dinleyelerden biri soruyor; peki diyor siz danyal a.s'ı çıkardığınızda onun naaşı değişmiş miydi? hayır diyerek cevap veriyor ebu - l aliye, kafasının arka kısmında 1 - 2 saç teli hariç bedeninde hiç bir yer değişmemişti. çünkü toprak peygamberlerin naaşlarını yemez. bu allah resulu'nun hadisidir. toprak peygamberlerin naaşını yemez. ( çok enteresan bir hadismiş bu da. en kısa sürede bunu da inceleyip bir yazı yazacağım sözlükde)"
şimdi bu anlatılan hadisde bir peygamberin kabrinin insanlar tarafından türbeye çevrildiği ve keramet arama noktası haline dönüştürüldüğünü hatta ibadethane haline dönüştürüldüğü için bizzat allah resulu tarafından verilen görev ile sahabeler tarafından da peygamber olarak bilinen bir zatın mezarından çıkarılarak bırakın gösterişini, azametini, kimliği dahi belli olmayacak bir mezara taşındığını anlıyoruz. gerekçe de şu; insanlar burada keramet arıyor, ibadet ediyor, putçuluk sergiliyor, dolayısı ile allah'a şirk koşuyor.
put tanımının özüne indiğimizde cansız, ruhsuz eşya, obje ana fikri karşımıza çıkıyor genel olarak bakıldığında. dolayısı ile bu tanımın içine bir çok şey katılabilir. yapılar ve eserlerde bu tanımın içine pekala girebilir.
buna göre; bir peygamberin kabrinin ibadethaneye ve keramet aranan noktaya çevrilmesinden rahatsız olup, yıkıp 13 birbirine benzeyen kabir yaparak, insanların hangisinin onun kabri olduğunu dahi anlayamayacak noktaya getiren bir peygamberin ve sahabelerinin; her yıl aynı anda 6 milyon müslüman'ın, küp şeklinde olan ve adına kabe denilen bir yapının - binanın tavaf diye nitelendirilen etrafında 7 tur atılması ve müslüman olmanın şartları arasında yer alan hac görevinin kalbi olması durumuna yönelik en ufak bir hadisinin veya rahatsızlığının bulunmaması sizce de garip bir olay değil midir?
allah'ın her yerde var olabildiğini söyleyen bir kitabı yalanlarcasına milyonlarca müslüman'ın cansız ve ruhsuz bir binayı kendilerine kıble diye seçmesi neden hiç bir hadiste ele alınmaz. siz çıkıp put oluşuyor diye peygamberlerin kabirlerini yıkacaksınız, sonra da küp şeklinde bir binanın etrafında müslümanlar'ın dönmesini emredeceksiniz. bu başlı başına bir çelişki değilde nedir?
bu sadece basit ve sorgulayamayan insanlara inat sorduğum sorudur. çalişkiler yumağı haline gelmiş bu dinin binlerce çelişkisinden sadece biridir.