laik devlette diyanetin işi ne

entry13 galeri
    12.
  1. sevgili arkadaşım laiklik ve sekülerlik arasında ciddi bir kavramsal karmaşa içindesin.

    laik ülkelerde (Türkiye gibi) din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır. bu temelde; din adamlarının devlet işlerinde karar verme yetkilerinin ellerinden alınması anlamına gelir. daha da basitleştirirsek, yapılan kanunlar (anayasa) dini referanslara göre değil, evrensel hukuk ve ahlak kurallarına göre düzenlenir. bu sayede farklı inanç grupları arasında toplumsal eşitliğin elde edileceği umulur.

    ama bu kesinlikle demek değildir ki devlet ve din birbirinden bağımsız, ayrı alanlara çekilmişlerdir. aksine laik toplumlarda devletin dini kontrol altına alma amacı vardır. diyanet ise türkiye'de devlet tarafından bizzat bu amaçla kurulmuş ve bütçelendirilmiştir zaten.

    amaç modern sistemin tolere edebileceği, sistem ile barışık bir din anlayışını topluma empoze edebilmektir. bu yönü ile diyanet gibi kuruluşlar; toplumun tarikatlar gibi alternatif ve radikal içerikli organizasyonlar tarafından etki altına alınmaması için kurulmuştur. yani hayati bir öneme sahiptirler.

    seküler devletlerde ise (ingiltere ve Almanya gibi) devlet ve din tamamen ayrı alanlardadır. yani aralarında organik bir bağ yoktur. bu ise dini kuruluşların tamamen ve bağımsız bir şekilde sivil toplumda organize olduğu ve kendi yağları ile kavruldukları anlamını taşır. ama bu türkiye gibi radikalleşmeye çok müsait, hilafet damarı her zaman çok kabarık olan bir ülke için uygun değildir. bu sebeple devlet her zaman dinin tanımını ve uygulanışını kendi kurumları aracılığı ile kontrol etme amacı taşırmıştır.

    yani sıkıntı diyanetin olması değildir. zira kurumun kendisi laikliğin bir ürünüdür. asıl sıkıntı olan; diyanetin akp ile birlikte iyice 'siyasallaşması' ve bunu yaptıkça da akp'nin radikal tabanına iyice angaje olmaya başlamasıdır. zaten sonuç olarak da diyanetin bütün inançlara karşı tarafsız olması ilkesinin gün ve gün yok olduğunu görüyoruz.

    dolayısı ile mesela merkez bankası ile diyanet arasında çok fark yoktur. ikisi de görev tanımları içinde toplumu düzenlemek için belli görevleri yerine getirirler ve kesinlikle ülke için 'gereklidirler'. sıkıntı bunların iyice siyasallaşmaları ve özerkliğini kaybetmeleridir. ki zaten mücadele etmeye de buradan başlamak gerekir.
    5 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük