trajedi

entry22 galeri
    18.
  1. “başımı kaldırdım baktım ki iki tane jandarma bir de onbaşı mavzerler, 8 yaşındayım, 8 yaşındayım! “git,” dediler “babanı çağır!”, çağırdım babam geldi. benim elimdeki kur’an’ı babamın kafasına vurarak, “ulan,” dedi “bu çocuğa ne okutuyorsun!?”…

    rahmetli babam şöyle göğsünü yırttı, “oğlum,” dedi, “ben sadece bir onbaşı değildim,” “ben,” dedi “seferberlikte mülazım olarak cepheye gittim, sarıkamış’ta esir oldum, kuva-i milliye’de deli halit paşa’ya emir subaylığı yaptım. bölük kumandanlığı yaptım, yaralandım esir oldum, binbir türlü çileye katlandım ki şu kitabımı rahat rahat okuyayım diye… keşke ben şu yaraları almasaydım da şimdi benim sakalıma benim kitabıma küfreden yunan bilmem nesidir bulgar bilmemnesidir derdim, kendime teselli verirdim. vur oğlum kelepçeni!” dedi.”

    trajedinin gerçek bir tanımı. bu ülkede böyle hadiseler de yaşandı.

    aynı hadise, "zulüm" ve "vicdan" başlıkları altında da işlenebilir.

    edit: bunu eksileyen arkadaşım, güzel kardeşim, ne olur, bir mesaj kutuma uğrayıp söyler misin nedenini? önemsemesem de sadece merak ediyorum, bir uğrayıver.
    0 ...