e madem durum böyle, neden şeyhinin lafını dinlemek yerine "bu zevata aylar önce bir çay eşliğinde buluşma dahi teklif ettim, onca yoğunlum arasında kendisini arabamla bulunduğu yerden alacaktım" cümlende ifade ettiğin tutumu alıyorsun?
bu arada "zevat" "zat"ın çoğuludur. mevzubahis belirli bir kişiyken "zevat" denmez, "zat" denir.
bunların türkçeleri de şeyhlerininki kadar işte...