Opeth ve testament'ın mükemmel performanslar sergilediği, dark tranquillity'nin canlı performans konusunda kendisine göre iyi iş çıkardığı festivaldi. Alt grupların bazılarında cidden zevk aldım bazılarında ise bu neydi yahu dedim. Mesela crossfire, mesela soul sacrifice mesela definitive bunlar gerçekten bana büyük haz verdiler. bilhassa false in truth da öyle idi. Ancak ben bu orphaned land işini çözemedim. lirik anlamda sadece melodik oooo ooooo larla seyirciye oynayan ve her seferinde millet durulduğunda türkiye oleey tükiye bağırarak milliyetçi kimliklerin coşmasını sağladı ve bu da konser iyiydi bizi çok coşturdu moduna soktu seyircileri, ama orphaned land sıradan bir grup metal müziğin içindeki bir şeylerin farklı veya uç noktalarda olması ile karakter kazanan müzik olma duygusunu yaşatmadı. seyircilerden coşmalarına rica eden gruplar da ayrıca bir komedi idi.
Organizasyon olayına gelecek olursak, çeşitli kanallarla festivalin öğrenci bütçesin uygun olacağı haberleri yine ütopik komedilerden ibaretti. ben bi festivale gittim mi ucuz yeek yemek için beşiktaşa inip festival modumdan kopup sadece akşam konsere geliyormuş gibi olmak zorunda değilim. müzik organizasyon işini müziğe gönül verenler yapmadığı sürece bu da devam edecektir bu beni artık metal festivallerine gitmemeye karar vermemi tetikleyen nedenlerden birisi idi...
bir diğer konu ise seyirci profili idi. metal müziğe gönül veren biri gibi görünmeye çalışan çok birey gördüm orada. çok fazla insanı gözlemledim ve 3 boyunca neler yaptıklarını izledim ve onlar oraya eğlenmeye değil sadece çok cool metalci olduğunu göstermeye gelmişler. ya grupların patchlerini kot montuna dikip cool gezen metalci abiler ya da mini şortları ile bacaklarını gösteren cool metalci ablalar vardı ve bunlar sahnedeki grup kim kim olursa molsun somurtuk bi şekilde sahneye baktılar ya da uzandılar. dedim belki headliner bekliolardır ama yok headliner konserinde bile hala cool cool o yastıkların üzerinde oturmuş malak gibi bakıyorlar. ya da üzerinde lamb of god - ashes of the wake tişörtü olup sahnedeki grup o albümün en deli parçalarından biri olan faded line'ı çalarken o şarkıyı bilmeyerek mal mal sahneye bakan bireyler de mevcuttu.
ben o müziği içselleştirip gönül verdikleri için o festivale gidip müziği ile kendini bulan insanların olduğu, dinleyicileri insan yerine koyan organizasyonların düzenlediği, az ama öz grupların çıktığı bir festival olmadığı sürece yokum bu işte arkadaş!