Duygulandıran günlerdir. Sonradan lisemi değiştirmiş ve sınıfımdan bir kıza aşık olmuştum. Öyle böyle değil, kör kütük. Bir şekilde sevdiğimi söylemiştim, reddetti tabi.
Sonra bir gün edebiyat hocamız herkese bir şiir verdi tahtaya çıkıp okuyacaksınız ve bu sizin performans ödeviniz olacak diye. Ben Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bir adın kalmalı geriye şiirini almıştım.
O gün geldi velhasıl. Ben çok çalıştım tabi, sınıfta sevdiğim kız vardı ve onun için okuyacaktım şiiri, söylemeye utandığım şeyleri bu şiirle bağırarak söyleyecektim ona.
Onun sesi güzeldi ve o günlerde okuldaki kutlamada Şiir okuyacaktı. Listede de benden epey önce, galiba 6. Sıradaydı. Şiirini okudu. Ben heyecanlıydım. Sesimi duyacaktı sonunda. Şiirini bitirdikten sonra öğretmenine döndü ve hocam kutlamalar için prova varmış, ben oraya gidebilir miyim dedi. Gitti de tabi.
O gün acayip yıkılmıştım. Ders bitince okulun karşısındaki cafeye gittim ve sadece sigara içtim o gün okul bitene kadar.
Neden anlattım, bilmiyorum. Bu da böyle bir anımdı işte.