allah ın şeytana irade verip kararını sorgulaması

entry15 galeri
    14.
  1. irade, seçimi mümkün kılar. Seçim ise sonucu. irade verilerek sorumlu tutulan insan ve cinni taifesi, eldeki verileri kullanarak bir tercihte bulunup onda karar kılmak ve buna göre bu tercihine göre hareket etmek durumundadır.

    insan karar verirken salt sadece kendi aklına ve kısıtlı bilgisine güvenerek hareket eder ve karar verirse, bu kararı onu iyiye güzele doğruya gerçeğe hakka ve hakikate ulaştıramaz. Allahın yolunu bulamaz. Şaşar. Sapar. Yoldan çıkar. Eğriyi doğru, doğruyu eğri yapar.

    Akıl öncelikle karar verme sürecinde rol alan faillerden sadece biridir. Aklı tek başına ve komple yol gösteren olarak görürseniz, o halde aklı ilah edinmiş, kural koyucu kabul etmiş olursunuz ki, akıl halık değil mahluktur. O da insan gibi sonradan yaratılmıştır. Bu sebeple de akıl acizdir ve rabbi bilme ve tanımada diğer unsurlara muhtaçtır. Önce bunu bilelim.

    Akıl, nakile, ilahi vahye muhtaçtır. Akıl, ilahi aklın, mutlak aklın, salim aklın rehberliğine tabi olmadıkça, bir arpa boyu yol alamaz. Dinler, kitaplar ve peygamberler bunun için gönderilmiştir.

    Şimdi birisi çıkar kalkıp derse ki hayır ve şer niye var ? iyilik ve kötülük niye var ? Melek ve şeytan niye var ? o zaman biz de ona şöyle cevap verebiliriz; kimin ne tarafı seçip hangi amelleri yapacağına insanın kendisinin şahit olması için.

    Devlet memuriyetine girerken bile kpss varken, hak ile batılın meydana çıkmasını sağlayacak mekanizmaların olması gayet normal. Cenabı allahın adeti, muradı, hikmeti bu yönde tecelli etmektedir dünya hayatı bu şekilde işlemektedir. Kural koyucu rabb varken kula düşen bu nizama göre hareket etmesi rabbinin bildirdiği ve istediği şekilde iradesini kullanması gerektiğidir.

    Ey ademoğlu haddini bil. Sen hiçtin ey Ademoğlu. Yoktun. Rabbin seni yarattı yoktan var etti. Türlü türlü nimetler verdi. Akıl fikir verdi. Kulluktan kaçman, sorumluluktan sıyrılman, rabbine asi ve nankörlük edip karşı gelmen için değil. Onun koyduğu nizamı beğenmemen sorgulaman yada inkar etmen için değil. şayet inkarın, o çok beğendiğin aklın, düzeni değiştirmeye yetmiyorsa, ki --bu alemin bir nizamı olduğunu sorguladığın an rabbul alemini fark etmiş olmaktasın istesen de istemesen de-- o halde bırak bu inadı. Gel, Helak etme kendini. Perişan etme hayatını ve istikbalini. Uyma kör şeytana. Uyma zalim nefsine ey adem oğlu. Allaha kul ol. Rabbine ve elçisine uy. Seni kulluğuna davet eden şerefli davete icabet et. Bilerek ve isteyerek.

    Acıma o melun şeytana. Zira o senin baban ademe acımadı zerrece. Babanı da sevmezdi zaten. Seni de sevmez O iblis. O ademoğlunun yaman düşmanıdır. O yüce allaha iftira etmektedir. O azgınlığı kendi nefsiyle istedi. O bunu kendi eliyle hak etti. O sadece layığını buldu. O bunun böyle olmasını kendi irade etti ve istedi. Bu işe severek gönüllü olarak tabi oldu. Allah hiç kimseye zulmetmez. Sakın seni kendine benzetmesin, bu tip vesveseler ile helak etmesin. Aklını başına topla. Son pişmanlık fayda etmez ey Ademoğlu...!

    Allahın merhamet etmediğine, burnunu sokma, ahmaklık edipte merhamet etmeye kalkma. Allahın işine karışma. Sen kendi vazifen ile iştigal et.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük