aşağıda alıntıladığım şekilde yürek burkan bir hikayesi bulunan efsanevi türkü. yanlış hatırlamıyor isem bu hikaye (bkz: ekmek teknesi) adlı dizide (bkz: heredot cevdet) karekteri tarafındanda anlatılmıştır. ayrıca (bkz: beynelmilel) filminde de ilgili sahnesi ile beraber oldukça etkili yorumlanmıştır.
diyarbakır'ın güneybatısında, dicle nehri kenarında, kırklardağı vardır. bu kırklardağı'nın arkasında kırklar ziyareti vardır. çocuğu olmayanlar, buraya gelip dilek dilerlermiş.
bir süryani zengin ailenin de hiç çocukları olmuyormuş. kadın, kırklar ziyareti'ne gelip dilek dilemiş, adak adamış. bir kızı doğmuş. adını suzi (suzan) koymuşlar. her yıl doğum gününde, annesi onu süsler, giydirir ve kırklar'a götürerek, bir kurban kestirirmiş. suzan böylesine bin nazlarla büyüyüp, güzel bir genç kız olmuş. müslüman komşularının oğlu adil'le, birbirlerine âşık olmuşlar. yine bir doğum yıl dönümünde, annesi suzi'yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, kırklar ziyareti'ne göndermiş. arkalarından habersizce adil de gelmiş. hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan suzi, adil'le beraber, dağın arkasına dolanmışlar ve orada beraber olmuşlardır.kırklar ziyareti, bu beraberliği bağışlamamış ve ziyaret suzi'yi çarpmış. kız on gözlü köprü'nün orada, dicle'de boğularak ölmüş. suzi'nin ölümünden sonra, adil de aklını yitirmiştir.”