soruları sorgulamaları çok iyi. ama yanıtları da iyi olsa keşke.
meal okuyanlara; "yetmez dinin başka kaynaklarını da okuyacaksın, kuranın tarihselliğini yok sayamazsın" diyen, ama bence tam da ne demek istediğini anlatamayan ilahiyatçı.
kuran dışı kaynaklara yönelen kuransız dindarlar şimdilik sevinçten ellerini ovuştursa da bir süre sonra Mustafa Öztürk'ten de uzaklaşacaklar diye düşünüyorum. çünkü ayetlerden sıkça ve yerinde bahsediyor. Yersiz yorumluyor derseniz o ayrı mesele.
kesinlikle dikkate alınması gereken bir isim, soruları sorgulamaları açısından. adama saçmalıyor demek kolay, ancak sorularına adamakıllı yanıtlar veren görmedim.
kendisinin çoğu düşüncesine katılmıyorum. ancak din algısı ve anlayışını kökünden sarstığını, ve tarihsel gidişatı derinden etkileyeceğini düşünüyorum. ileride çok çok tartışılacak, çokça gündeme gelecek.
kendisine çok güzel sorularım var, ancak internette, sosyal medyada soru sormaktan sorgulamaktan kaçınır oldum. sadece şunları belirtmek isterim;
evet mealle hüküm olmamalı, arapça bilmeden ayetleri üzerinde derinleşmeye çalışmak, yorumlar çıkarmak yanılgılara neden olabilir, ancak bu meal okunmamalı demek değildir, arapça öğrenmemeliyiz demek değildir ki bunu Öztürk de böyle düşünebilir, ancak ön plana çıkmıyor söylemlerinde.
ayrıca tarihsel bağlamlara nasıl güvenebiliriz? madem tarihsel bağlamlar bu kadar güvenilir ve doğru idi öyleyse neden sorunlar bir türlü aşılamadı? filanca alimi, falanca bilgini, kimi neyi okursak okuyalım, kuranı meallerinden takip etmeye çalışmalı bir şekilde kur'ana direkt muhatap olmaya çalışmalıyız müslümanlar olarak.
bir de öztürk'ün en dikkat çektiği konu, meal okuyarak toplumda karizma yapmaya çalışanların yanlışlığı. mesela belki yani toplumda tutunamamış, işi gücü olmayan, dikkate alınmayan, birtakım insanların ciddiye almadığı vs vs sırf hocanın tabiriyle artistlik için konuşan tipler diyelim. yani konu kur'an değilse dikkate alınmayacak insanlar diye düşündüğümüzü varsayalım.
ama unutmamak lazım ki kuranı bir kenara koyduğunuzda ilahiyatçılar da artistlikleri sıfırlanacak insanlar. çok bilmeleri de doğru bilmeleri anlamına gelmiyor.
bir kere çıksınlar agnostiklerin ateistlerin sorgulamalarıyla yüzleşsinler ekranda, yüzyüze tartışsınlar hadi!
görebiliyor muyuz böyle tartışmalar? neden göremiyoruz?
öyle bir kitap ki kuran, bir dünya konuşuluyor, ama neredeyse hiç okunmuyor. çok ilginç!
en güzeli sözü ayetlere bırakalım. türkçe meal verecem kusura bakmasınlar, ya da baksalar da hiç umurumda değil. dini onlardan öğrenmedim nasılsa:
"Andolsun ki, bu Kur'an'da insan için her örneği verdik. Fakat insanın en çok yaptığı şey tartışmadır."
(Kehf - 54) (Şaban Piriş Meali)
6. Sana (Kur'an'ı), okutacağız, unutmayacaksın.
7. Yalnız Allah'ın dilediğini unutursun. O, açığı da bilir, gizli olanı da.
8. Seni en kolay yola muvaffak edeceğiz.
9. O halde eğer hatırlatmak yarar verirse hatırlat, öğüt ver.
10. (Allah'a) Saygılı olan hatırlar (öğüt alır).
11. Bahtsız olan da ondan kaçınır.
12. O da en büyük ateşe girer.
13. Sonra orada ne ölür, ne de yaşar.
14. Doğrusu, mutluluğa ermiştir zekat veren;
15. Rabbinin adını anıp namaz kılan.
Meallerden kur2an anlaşılmıyorsa bu hiç anlaşılmıyor demek değildir, yanlış anlaşılabilir mi olabilir, sanki hocalar doğru anlaşılıyor mu? ya da hep doğru konuşuyorlar mı?
sevgi ve muhabbetle kalın, kim ne derse desin müslüman kurandan ayrılmamalı. sımsıkı sarılmalı.
resulullah'ı kurandan örnek alanlara gelsin:
Zuhruf Suresi 43. Ayet (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
"Öyleyse sen, sana vahyedilen Kur'an'a sarıl. Şüphesiz ki sen doğru bir yol üzerindesin."