Sosyalizm bir alt-üst kimlik odaklı milliyetçilik üzerinden , ırk ya da din temelli bir kutuplaşmadan doğmayacağı için temelinde üretim araçları üzerinde işçi ve emekçi sınıfın mülkiyeti ve üretim sürecinin eşit bir şekilde , dağıtım sürecinin adil bir şekilde gerçekleştirildiği iktisadi ahlakın ve siyasal demokrasinin gerçek anlamda özgür kılındığı bir emekçi sınıfı(işçi, köylü ) iktidarı olduğundan dolayı tamlananın ikinci planda , kişinin maneviyatına ait kalması gerektiği kabul edildiğinde amacına ulaşabilecek devrimci türüdür. Bunun için önce müslümanın kendisini işçi sınıfına ait kılması gerekir. Zira iktidarı bujuvazinin egemenliğinden alıp sermayenin sömürüsünden kendisini kurtaramamış bir müslüman olsa olsa ihtilal sırasında fotoğrafçılara jenerik pozlar vermekten öteye geçmeyen bir şovmen ya da iran devriminde olduğu gibi devrimcileri emellerine ulaştıktan sonra kellelerinden edecek bir islami totalitarizmin oppurtunist eylemcisidir.