şimdi bir düşünüyorum da biz de zamanında az deli olmadık pokemon için. cipsler alınırdı, kartlar alınırdı, oyuncaklar alınırdı falan. ama bizi bu knight online neslinden ayıran pokemon'un günde yarım saat yayınlanması, günde 1, bilemedin 2 cips alınması, ayda yılda belki bir kere de pokemon oyuncağı alınmasıydı. yani elimizde olmayan sınırlılıklar vardı. biz de başka şeylerle uğraştık tabi vakit geçirmek için. ders çalıştık, top oynadık, saklanbaç oynadık, arkadaş edindik falan.
şimdiki çocuklar 7/24 internete sahip olduklarından bir sınırlılıkları yok. dolayısıyla knight oynamak için beklemeye de ihtiyaçları yok. pekçoğu dışarda arkadaşlarıyla vakit geçirmek yerine bilgisayar başında hayali bir dünyada hayali işler yapıyor. hani fiziksel gelişim, hani psikomotor gelişim, hani duyusal gelişim, hani sosyal gelişim?
şimdi çıkıp ne pokemonu huleyn çocukmuyuz biz diyecek olanlar olacak. siz de pokemon yerine zamanında çok sevdiğiniz ama sürekli birlikte olamadığınız birşeyi düşünün. vaktin bir türlü geçmek bilmediğini, sırf vaktin geçmesi için başka şeylerle uğraştığınızı düşünün yine aynı şeydir. şimdi elinizin altında internet istediğinize knight istediğinizde omerta, popomundo falan. yukarıda yazdıklarımla aynı şey gene.
harcanan paraları saymıyorum bile. ne olacak item alırsan, char alırsan. günlük hayatta ne işimize yarayacak diye matematik sorularına burun kıvırıyorduk lisede. şimdi gidip abidik gubidik sanal itemlere dünyanın parasını veriyoruz peki bunlar ne işimize yarayacak günlük hayatta? aferin böyle devam.
kıssadan hisse: oynamayın demiyorum ama insan bir yerde kendini sınırlayabilmeli.