Kapıyı açar açmaz yüzüme bir rüzgar çarpıyor. Yolları yapılmamış bir mezarlığın ortasına çıkıyorum kapıyı açınca. Yıl 1944… Babam bütün hırsını topraktan çıkarır gibi küreği tekmeliyor. Annemin mezarı başındayız. Kardeşlerim hüngür hüngür ağlıyor. Annemi son gördüğüm yerdeyim, annemi gömdüğüm yerde. O anı görünce yaşlı bedenime büyük bir ağırlık çöküyor ve dizlerimin üstüne düşüyorum. Mezar başındaki herkes bir anda bana bakıyor. Öfkesini topraktan çıkaran babam, mezarın etrafına hüngür hüngür ağlayan kardeşlerim ve o an hayattaki en çok değer verdiği kadını kaybeden ben...