bundan 5 sene önceydi çocukluk arkadaşım kocaeli'ye üniversiteye gelmişti 2 günde bir konuşuyor orada ki ortamı anlatıyordu en uzun görüşemediğimiz sene olmuştu kendimi tanıdım tanıyalı tanıdığım arkadaşımdı.
arkadaşımın ailesinin durumu da bir çoğumuzun ailesinin durumu gibi limoniydi ilk seneden eve çıkmıştı ve ailesinin haberi yoktu okul bittiğinde samsun'a gelirse ev kirasını ödeyemeyecek ve evden atılacaktı, bu nedenden dolayı yazın orada kalmayı ve iş bulmayı planladı zaman geçtikçe planına beni de dahil etti bende kabul ettim belkide o yaşıma kadar geçirebileceğim en iyi yazı geçirecektim 9 ay boyunca bu yaz o almancı kızları düşürecem diye plan yapmıştım, bir yanda da çocukluk arkadaşım hem ev kirasına ortak olmak hemde birlikte zaman geçirmek için beni çağırıyordu.
tabi ki sizinde yapacağınız gibi almancı kızları bırakıp kocaeli'ye çocukluk arkadaşımın yanına işe girmeye gittim, aslında bir çok işte çalışmama rağmen bilmediğim şehir olduğu için hem korkuyor hem heycanlanıyordum bilen bilir izmit'te yürüyüş yolunun kenarında dönerciler lokantalar vardır arkadaşım orada bir garson birde bulaşıkçı eleman arandığını öğrenmiş ve adamla pazartesi başlayacağımız konusunda anlaşmış, evde kim garson kim bulaşıkçı olacak kavgasını yaptık tabi ki ben en sevdiğim arkadaşıma kıyamadım ve tamam ulan tamam bulaşıkçı ben olurum dedim .
işe başladık her şey çok güzeldi, lokanta fazla işlemiyor makara gırgır işi götürüyorduk neyse haftalığı aldık tabi arkadaşım bahşiş kutusundan payına düşeni de aldı ertesi gün arkadaşım izinli olduğu için bende müdürü arayıp çok hastayım yalanı söyledim müdürde tamam ama bulaşıklar yarına birikir çok yorulursun iyi dinlen köpek gibi çalıştırıcam seni dedi , biz neyse sevinçliyiz eski günlerdeki gibi rakı masasını kurduk 2 tanede bayan arkadaşla tanışmıştık onlarıda çağırdık muhabbet sohbet aldığımız bütün parayı o gün kızlara yaranacağız diye yemekti alkoldü çar çur ettik neyse yedik içtik eylendik arkadaşları evine bıraktık..
kafamız tabi yardımcı pilota devretmiş sabaha kadar sohbet ettik neyse tam uyuduk 3-4 saat telefonlarımız çalmaya başladı o gün yürüyüş olduğu için lokanta çok kalabalıkmış patron arkadaşın izinini iptal etti banada sen bugun gel çift yövmiye vericem dedi bende paraları yediğimiz aklıma gelince kabul ettim neyse dükkana gittik tıklım tıklım bulaşıklar birikmiş kafamız hala güzel gözler kan çanağı ben hasta numarasındayım felan başladık işe urfalı bir usta vardı bir döner bıçağı getirdi yıkamam için döner bıçağı diyorum ama adını bilmediğimden böyle eti sote etmek için kullanılan iki tarafından iki kişinin tuttuğu 3-4 kiloluk bir testere diyim usta bak pas tutmasın iyi sil yıkadıktan sonra dedi bende tamam dedim tüm bulaşıkları yıkadım kolumda derman kalmamış bende onun o kadar ağır olduğunu tahmin etmeden
hafif bir hamleyle kendime çekince yere düşüyordu bende refleks olarak elimi altına koyunca 3 parmak birden gazi oldu neyse çok uzattım hastaneye gittik dikiş nakış işleri tabi patron sigortasız çalıştığım için üç buçuk atıyor bende ispiyonlamadım tabi ki neyse ben işten ayrıldım evde takılıyorum ama cepte bir kuruş para yok arkadaşın haftalık almasına 5 gün var dükkana gidip yemek yiyoruz ama ne sigara almaya paramız var nede kesilen elektrikleri açtırmamız için ödenecek para..
aradan 5 gün geçti biz karanlıkta sarılarak uyuduk felan bu gerizekalı bahşiş vermediler buna diye şef garsonla yumruk yumruğa kavga et tabiki işten attılar 150 lira parayla kaldık açıkta 50sini elektiriğe verdik kaldı mı bize 100 lira artık yemek yiyecek bir yerimizde kalmadı 5 gün boyunca arkadaşla beraber iş aramamıza rağmen hiç bir yerden geri dönüş olmuyordu lanet şehirde biz tabi 5 gündür dost yoğurdun içine ekmek ve salatalık turşusu doğrayıp yiyoruz (aç kalan arkadaşlara önerimdir hem tok tutar hemde 1 ay bozulmaz ) neyse artık son sigara paramız var ben bakkala gittim sigara almaya ( bakkalada bir ayar oluyorum ibne adam borç ekmek bile vermedi öğrenciyiz abi dedik banamısın demedi nemrutun teki ) gittim bakkala uzun boylu bir abi yaslanmış kapıya kafası trilyon olmuş bakkalcıyla tartışıyor 1 lira eksik diye adama ağız yapıyor bende delikanlıyım ya al lan sana 2 lira az sus lan dedim girdim abinin koluna çıkarttım dükkandan (ama abi yürüyemiyor bile) neyse abi gel seni evine götüreyim dedim baktım bizim apartmanın önünde durdu abi dedım bizde burda oturuyoruz -2. kattayız sen kaçtasın felan oda 6. kattaymış evine kadar çıkarttım tek yaşıyormuş elini yüzünü felan yıkadım abinin ayıldı felan sohbet etmeye başladık arkadaşımdan bahsettim o arada zaten surekli arıyordu sigarasız kaldı dıye ıbne çağır arkadaşını dedi çağırdım meğersem bizim abi bir şirketin müdür yardımcısıymış para zebil bize en kral yemeği ismarladı sigaramızı aldı bir güzel sohbetimizi ettik neyse vedalaştık.
tabi abi sevdi bizi her akşam arıyor içmeye çağırıyor bizde işsiziz ya gidiyoruz sürekli makara muhabbet abi bizi kardeşi gibi sevdi arkadaşıma iş buldu benide yanına aldı eleman olarak yaz azı boyunca yedik içtik eğlendik sonra ben memleketime gittim o senede ünv. sınavına gireceğim dedim ki kesin kocaeliye gitmem lazım neyse çalıştım kazandım gittim kocaeliye yaklaşık 1 sene boyunca abiyle birlikte takıldık gezdik eylendik sonra ne mi oldu tayini çıktı uzak bir şehire taşındı ama hala arar sorar bende onun vesilesiyle güzel bir işe girdim hayatımı yoluma koydum arkadaşım okulu bıraktı memlekete döndü ben kaldım kocaeli'de ama şuan burada bir yerlere gelmişsem o gün o 2 lirayı ibne bakkalın onune fırlattım diye gelmişimdir.
baya uzun oldu okuyan olduysa ve beğenmediyse kusuruma bakmasın yazmaya başlayınca durduramıyorum kendimi.