lord of the flies

entry85 galeri
    80.
  1. --spoiler--
    Sineklerin Tanrısı; ıssız adaya düşen Ralph ve Domuzcuk’un tanışmasıyla başlıyor. Ralph sevgi dolu, eşitlikçi, iyi bir çocuktur. Kurtarılıncaya dek bu ıssız adada eğlenecekleri sevincini taşımaktadır.Domuzcuk ise dışlanan ve fiziksel kusurları sebebiyle gerçek adını bilmediğimiz; akıl ve sağduyu dolu bir çocuktur. Bir nevi aklın ve sağduyunun sesidir. Domuzcuk’a göre dağılmış çocuklar bir araya getirilmeli ve kurtarılmak için bir şeyler yapılmalıdır. Ralph ve Domuzcuk’un bulduğu deniz kabuğunu Ralph üfleyerek; dağılmış çocukları bir araya getirir ve toplantıya çağırır. Toplantıda alınan ilk karar; deniz kabuğunu elinde tutanın söz ve konuşma hakkına sahip olmasıdır. Bundan hareketle deniz kabuğu; iktidarın, demokrasinin ve düşünce özgürlüğünün sembolü haline gelir. Deniz kabuğunun çıkardığı ses; düzene çağrıdır. Deniz kabuğunun verdiği manevi güçle ve Ralph’in dış görünüşünün verdiği etki ile çocuklar lider olarak Ralph’i seçer. Buna karşı çıkan tek kişi Jack’tir. Jack ise baskıcı,şiddet dolu ve zalimdir. Jack; bir çocuk koro grubunun lideridir ve bu grup kendine has üniformaları ve üniforma üzerindeki gümüş haç ve işlemeleri, disiplinleri ve Jack’e karşı itaatleri ile Hitler faşizm’ini sembolize eder. Zira, ileride Jack her sözünü bitirdiğinde çocuklar “Şef söyleyeceğini söyledi!” tepkisi ile Hitler’in konuşmalarından sonra söylenen “Heil Hitler!”i hatırlatmaktadır. Jack için sadece meyve yiyip, korkudan geceleri uyuyamayan ve kabus gören güçsüz çocuklar yaşamaması gereken varlıklardır. Ralph ise; özgürlükçü ve eşitlikçi bir toplumu temsil eder. Bu iki farklı toplum arasındaki çatışmanın şiddetlenmesini ileride iktidar mücadelesi ışığında göreceğiz. Jack ve grubu her daim Domuzcuğa karşı nefret beslemektedir bu da, baskıcı toplumlarda aydın ve aklın sesine karşı olan kinin bir mesajıdır.
    ......
    ......
    ......
    Sonuç olarak; Sineklerin Tanrısı, 2. Dünya Savaşını görmüş ve içinde bulunmuş William Golding tarafından; umudu yitirilmiş, vahşeti ve zalimliği görmüş bir zihinle dile getirilen, distopik bir toplum alegorisidir. Sineklerin Tanrısı, insanların içerisindeki kötülüğü sembolize edip; bu romanın ve filmin ıssız bir adada “çocuklar” üzerinden işlenmesi ise, en masum kişilerin bile toplumdan ve kurallardan uzak halde korku ve vahşet duygularıyla ne kadar kötülüğe kayabileceklerini ve iyilikten kopabileceklerini acı bir şekilde göstermektedir. Fakat Simon’un, Ralph’in ve Domuzcuk’un her ne olursa olsun, doğru yoldan sapmamaları, kötülüğe karşı yenilmemeleri ise Golding’in zihninde bütün gördüğü vahşete rağmen bulunan optimist bir umuttur.

    --spoiler--

    ilginizi çektiyse tamamı için bakabilirsiniz;

    http://www.marjinalaforiz...ik-incelemesi-ve-analizi/
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük