başı açık kadın dindar olabilir mi?
buna 'evet' ve 'hayır' gibi kesin cevaplar vermek?
dindar olmak dinin kurallarını, emrettiklerini neredeyse eksiksik yerine getirmek, dine uygun yaşamak demektir. başı açık kadın dindar değilse, dinsizdir.
peki bu doğru mu?
dindar değilsen dinsizsindir. bu, bu kadar açıkken birine 'şunu yapmıyor, o zaman dindar değil demek' farkında olmadan onu dinsiz ilan etmektir.
'kimsin, kim olarak konuşuyosun' diye de sorarlar.
örtünmek dinin emridir kabul. örtünür, bu emri yerine getirirsin kabul. örtü bir çok kötü şeyi uzaklaştırır bu da kabul. ama bunlar şu anlamlara gelmez;
- örtündü, tam bir dindar oldu.
- örtündü, tüm kötü şeylerden uzak durdu.
- örtündü, o artık bir melek.
- cennetliksin.
aynı zamanda örtünmeyen biri içinde;
- dindar değil.
- her kötülüğü yapıyor.
- hadi taşlayalım şunu.
- cehennemliksin.
diyemez kimse. buna insanlar karar veremez.
allah'a, onun peygamberine, kitabına, dine inanıyordur. elinden geldiğince ona göre yaşıyordur, ama emirlerden birini yerine getirmemiştir. yaptığı iyilikler, ettiği ibadetler, kalbi, sevgisi bunlar havaya uçup bulut olmuyor elbette. bir şeyi eksik yapmıştır ve sadece onun cezasını çekecektir. bunu söylerken bile 'dur, onu ancak allah bilir' dedim.
işte bu yüzden allah ile kul arasına kimse giremez.
inananlar onun sonsuz merhametine de inanıyor demektir. ve sonsuz merhameti olan, yapılmayan bir şey için, yapılan bir çok güzel şeyi görmezden gelmez.
sonuca bağlarsak; namaz kılmak dinin temelidir. ve kimseye gidip namaz kılmıyorsun, sen kafirsin demeyiz, diyemeyiz değil mi. bak temeli için bile konuşma hakkına sahip değilken, bir kadının örtüsü için bu kadar kesin konuşmak niye. bırakalım buna allah karar versin.
önce kendimize bakalım, kendimize.