ilk dönem ingmar bergman filmlerinden(1947). Manevi şiddete maruz kalmış bir evlat, kendisini kocasına adamış ve oğlunu esasen pek sevmeyen anne ve güçsüzlüğünü örtmek için katı görünen bir baba ve aileye giren bir kadın. Otobiyografik göndermeleri fazla yani, diğer ilk dönem filmleri gibi liman kenti ve denizden ekmeğini çıkaran insanları izliyoruz. Baş kadın karakteri (gerçekte ölmüş gitmiş kadıncağız) pek beğenemedim, o dönemin genel anlayışı mı öyleydi bilmiyorum ama yapay bir oyunculuğu vardı. Bir yönetmenin ilk dönem eserleri açısından bakarsak iyi, Bergman ortalamasının altında bir film.