dinler sürekli karanlıktan beslenip burası üzerine yuvalanıyor ve aydınlandıkça o karanlık daha da metafizik safsatalara gidip kendini orada var etmeye çalışıyor.
misal: önceden insanlar şimşeği tanrı öfkesine bağlıyordu ve bu öfkeyi bir tanrı üzerinden açıkladığı için tanrıyı dindirmek adına ona ibadet ediyor veya kurbanlar sunuyordu. peki ama neden neydi? neden işte bilinmezliği tanrı ile açıklama kafasıydı ve bu açıklama doğru olmadığı için insanlar saçma sapan şeylere yıllarca inandılar. halen daha da inanıyorlar.
tabi bunu ne kırdı? o karanlığı aydınlatmak, şimşeği doğanın kendi içinde hiçbir uhrevi safsataya yer vermeden açıkladık ve gidip bunun arkasında tanrısal bir öfke aramadık. kurban da kesmedik gidip mantıklı açıklamamız üzerine paratoner taktık ve bunu önleme yoluna gittik.
peki şimdi olan ne? gene bazı şeyler karanlıkta ve gene bu karanlığı tanrı üzerinden açıklayıp saçmalıklarında ısrar edenler var o puta tapan atalarının bir nevi geleneklerini, ilkel açıklamalarını farklı şekilde sürdürüyorlar.
dolayısıyla dinin buradan yola çıkarak ortadan kalkmasının ancak ve ancak bilimsel toplum modeliyle ve bilimin ilerlemesiyle olacağını anlıyoruz. bir şeyler karanlıkta kaldıkça her daim karanlıktan beslenen uhrevi safsatalar bir takım kişiler için kaçış yolu olacaktır ve din ortadan kalkmayacaktır.
o yüzden her şeyi materyalist temele oturtup açıklamak zorundayız ve zaten gerçeğin dili de budur.