Sartre, hakkında en çok konuşulan ve en az hemfikir olunan filozoflardandır. Bunun iki nedeni var: (i) kendisi felsefi alanda kendi hakkında çok açık olmamış ve söylediklerinde hep açık kapı bırakmıştır. (ii) ikinci neden çok komik. Varlık ve hiçlik veya felsefi düşünceleri incelenmeden, felsefi kimliği yalnız edebi eserlerinden anlaşılmaya çalışılmıştır.
Öncelikle ben varlık ve hiçlik adlı eseri okumayan kimselerin sartre hakkındaki - eğer onun felsefesi üzerine makale, yazı okumamışlarsa- konuşmalarını çok eksik buluyorum. Bu bir aşağılama değil, eleştiri.
Sartre, varoluşçuluğun kökenine heidegger'i koyar, Onun varlık ve zaman'da işlediği dasein'ın Eksistansını varoluşçuluğun Eksistansı olarak kabul eder. Lakin heidegger bunu ta en baştan reddeder. Heidegger, insanı mevcut-bulunan olarak göstermek istemediği için onun var-oluşmasına doğrudan işarət etmek maksadıyla Eksistans terimini kullanır.
Ne var ki sarte bunu varoluşçu felsefeye, varoluşun (Eksistans) getirdiği varoluşçu haller ile birlikte alır. Yani Eksistans tek başına bir varoluşu değil, varoluşan bu insanın kaygı, umut, inanç ve özgürlüğünü, bulantısını da içine alan bir varoluştur; insan varoluşu bunu beraberinde getirir.
Sartre elbette yalnızca basit bir kaygı şöyledir, bulantı böyledirci adam değildir. fenomenoloji geleneğinden gelen yetkin bir ontolog olarak da kendisini gösterir. Varlık ve hiçlik adlı eserinde fenomen üzerine yaptığı serimlemeler ile batı metafiziğine karşı bir bozum da gerçekleştirmiştir. Tabii bazı çevreler sarte'ın dualizme karşı üzeri örtülü bir dualizm getirdiğini söyler. Bunu kitabın başında eleştirdiği fenomen ve gerçek ayrımından çıkarırlar.
Fenomenolojide gerçeklik epistemolojik şekilde ele alınmadığı gibi öncelikli de değildir. Fakat ta Husserl'den sartre'a kadar "gerçeklik nedir o zaman" diye gelen ısrarcı ve kaynağı anlayışsız olan sorular sartre'da patlar ve fenomen gerçektir der. Tabii bu her ne kadar üzerinde durulmasa da büyük bir ifadedir. Zira heidegger fenomenolojisinde fenomen açığa-çıkmış olan, eşyanın kendisi anlamındadır. Bu onun gerçekliğini değil, varlığını ifade eder. Gerçeklik var olmanın yalnızca bir türü olduğundan fenomen gerçektir demek varlık gerçekliktir demek olacağından hatalıdır. Sartre bu hatasını umursamaz, çünkü bu ontolojik kısım onun için temellendirme kısmıdır. Onun için asıl mesele varoluşçu felsefedir.
Son olarak sarte için "edebi bir filozoftur" düşüncesini çok indirgemeci bulsam da tam bir "yalnız felsefe" filozofu diyemeyiz. Lakin kendisi hakiki anlamda yalnız felsefede değil, edebiyatta da çok etkili olmuştur dünyada.