istihbarat servislerinin ülkeleri karıştırma politikası bellidir. soğuk savaş denen hede bir ülke içerisindeki gruplaşmaları destekleyerek, kontrol altında tutarak yeri geldiğinde karışıklık çıkarmaktır. bu nedenle her türlü gruplaşma içerisine sızılarak, maddi destek verilerek ya da ideolojik açıdan taraf olunarak elde tutulur, stratejiler konusunda yardımcı olunur ve o ülkedeki uzaktan kumandalı bir bomba konumuna getirilir. amerika ne kadar türkiye'nin dostu olsa da cia 'in birinci görevi ileride meydana gelebilecek olası çıkar çatışmalarına karşı ülkemiz içerisinde birilerini kullanmaktır. nur cemaati gibi ordu ile karşı karşıya gelmiş, halk tarafında güçlü bir destekçi kitlesi bulunan örgüt, günü geldiğinde "kışkırtılarak", belirli provakasyonlar ile gaza getirilerek bu ülkenin içerisinde bir bölünmeye, çatışmaya sebep olabilir.
belki fethullah gülen 'in cia ile hiçbir bağlantısı yoktur. hatta cemaatin bütün destekçileri ülkenin iyiliğini istemektedir. ancak ordu ile zıtlaşma konumuna gelmiş bu kadar büyük bir oluşumun günü geldiğinde iç karışıklık çıkartmak için kullanılamayacağını düşünenler ya saftır ya da istihbarat örgütlerinin insanları kullanma politikasından bihaberdir. gün gelir devran döner john locke gibi "i was wrong" dersiniz sonra.. ama iş işten geçmiştir lakin. ortada da bir desmond yoktur ki decharge etsin elektromanyetik hedeyi. çağırın siz çağırın..