birilerinin çıkarı uğruna konuşarak ve gündem değiştirerek, acaba bu boktan durumdan ben de nemalanır mıyım mantığıyla hareket eden fırsatçı. kendi reklamını iyi yapıyor. insanların zayıf noktalarını bilip ona göre konuşuyor. tabi burada türk halkının cehaleti de çok önemli. yıllarca saçma sapan dizilerle osmanlı aşkı depreştirilen halk olmasaydı, bu kadın çıkıp orta yerde böyle saçmalayamazdı. halkın gözünde osmanlı, herkesin zengin olduğu, dünyanın en güçlü devleti konumunda. fakirlik yok, ahlaksızlık yok, eşitlik söz konusu, padişahlar allah muhammed aşkıyla yanıp tutuşuyor, adil vs... kısacası türk halkının hayalinde ne varsa, 1950 sonrası yaşayamadığı ne varsa her şey sanki osmanlı'da varmışçasına gösterildi ve meyveleri de yeni yeni toplanmaya başlandı. millet okumadan bilmeden osmanlı sevdalısı oldu. ama bir okusa, özellikle bu kadının dedem dediği adamın ingilizlerle ne anlaşmalar yaptığını, memleketi nasıl peşkeş çektiğini, acizliğini bilse, bu kadını konuşturmazdı. ve bu kadın bu halkın bunlardan haberdar olduğunu bilse, utancından türkiye cumhuriyeti devleti sınırlarında nefes bile alamazdı!
her neyse, her devrin bir şaklabana ihtiyacı vardır, bu şaklaban kimi zaman halkın nabzını ölçmek için kullanılır ve çok da güzel sonuçlar verir.
işte bu devir de bu kadını ortaya çıkardı nabzımızı ölçsün diye. allah sonumuzu hayır etsin.
