nicolai hartmann

entry13 galeri ses1
    10.
  1. Fenomenolojinin transendental yönüne vurgu yaparak, bilinç merkezciliğine karşı çıkar. Yine fenomenolojiyi kullanır ama onu bilinç merkezli olmasından kurtarmak ister. Bunun Pekala birçok nedeni vardır. Bunlardan en temeli batı metafiziğinin tasarım ve nesneyi iyi idrak edememiş olmasıdır. Bilgi probleminin ilkin varlık problemi olduğunu öncesel olarak belirtip, nesnenin zihnin bir ürünü ya da tasarımı olmadığını, onun da tıpkı özne gibi kendi varlığı olduğunu ifade eder. Aman buraya dikkat bu "kendi varlığı" dediği kesinlikle ding an sich türünden bir şey veya materyalist türden bir nesne anlayışı değildir. Onun kastettiği nesnenin bir varlığı olduğudur. Ona epistemolojik değil, ontolojik bakar.

    O şunu vurgular: nesne zihnin tasarımı ya da yapıtı değildir, bilakis nesne vardır zihinden bağımsız olarak ama onun bilgisi onun kendisi değil, tasarımıdır. Yani diyor ki nesnenin kendisi değil, bilgisi tasarımıdır.

    Tam bu noktada şuna parmak basar: fakat nesnede bilinmeyen bir kısım vardır ki ona metafizik artık der. Bunu Pekala anlayabiliriz. Hartmann nesnenin bilinçten bağımsız olduğunu söyleyerek dolaylı olarak nesnenin bilinçten aşkınlığını da söylemiş olur. Fakat nesne özne tarafından bilinebilir, bu bilinirlik sınırlıdır, zira nesne bilinçten aşkın konumdadır. Nesnenin bilgisi nesnenin kendinden farklı bir şeyi değil ama kendisi de değildir, tasarımıdır. Tamamen kendisini içimize alamadığımız nesnede hep bir bilinmeyen vardır, bu da metafizik artıktır.

    Yine belirtmekte fayda var, Hartmann bilgiyi ontoloji bağlamında ele alır.

    (bkz: gnoseoloji)
    5 ...
    1.
  1. Teşekkürler *
© 2025 uludağ sözlük