erdoğan ceren

entry13 galeri
    9.
  1. dün akşam aklıma geldi nedense. yaptığı elbette yanlış bir şey ama o hepimiz gibi değil; bizler evimizde, sıcak odalarımızın içerisinde her şey elimizin altında zaman geçiriyorken ve buna rağmen hayattan şikayet ediyorken, bazen sırf sevmediğimiz yemeği yaptı diye annemizle kavga ediyor, sırf bizden 3-5 şey istedi diye bize emek veren büyüklerimizi tersliyorken o annesiz babasız bir ortamda büyüyüp hayata çok erken yaşta atılmış bir genç, büyük ihtimalle çocukluktan beri görmediği anne şefkatini buldu kızda, bilemiyorum. bence her şey gelip geçicidir, benim dünyam da hayallerim de büyüktür ama o? büyük ihtimalle çocukluktan beri ekmek için çalışmış bir genç, dünyası ufak, belki de tek hayali sıcak bir evde sevdiği ile yaşamak ama güvendiği kız da onu 20 gün sonra terk ediyor. zaten temeli güçsüz bir binaya benzeyen dünyası çabucak paramparça oluyor ve sonunda video kaydını açıp son veriyor yaşamına. doğru mu? yanlış. hayatta her şeye rağmen güçlü kalmak lazım. siyahlıklar olacak, beyazlıklar olacak ama hepimiz yaşıyoruz bir şekilde iyi yada kötü. en dertsizinde de vardır dert, en dertlisinde de. hayatın gerçeği bunlar.

    yapmasaydın keşke.

    edit: ayrıca değinmek istediğim bir nokta da müzikler. özellikle genç yaşlarda müzikler insanın görüşlerini, düşünce yapısını şekillendirebiliyor. grup yorum dinleyen bir genç çok çabuk solcu yada atilla yılmaz dinleyen bir genç çok çabuk sağcı olabiliyor mesela. müziğin zararsız bir uyuşturucu olduğunu düşünürüm hep, insana birkaç dakikalığında aslında olmayan şeyleri hissettirebilecek bir gücü vardır. aslında olmayan duygularınızı aşırı bir şekilde hissedebilirsiniz. bu yaşlarda ebeveynlerin çocuklarının dinledikleri çocuklara da göz ucuyla dikkat etmesi lazım bana kalırsa.
    1 ...