açıkçası düşündükçe bu kişileri yetiştirenler açısından üzülerek söylemeliyim ki gerçekten kahrolduğum ve acınası bir gözle baktığım kadınlar, kadınlarımız aslında. mesai saatleri içerisinde ellerinde poşetler, altlarında tayt giymişler bu soğukta, bir yerden bir yerlere gidiyorlar. üstelik ahlaka mugayir biçimde ülke refahiyetini hiç düşünmeden sokaklarda geziyorlar, bakın üstelik aralarında hamile olanları bile var. kocaları yok başlarında, o garibim belki çalışıyor bir mühendis olarak şantiyede dırzo keko çivan djibril ustalarla boğuşuyor ama ya karısı?
karısı ise ahlakımıza kurşun sıkıyor, her kırıtışında şarjörünü tekrar doldurup acımasız bir katilcesine ahlakmızı delmek için çabalıyor. içten içe yazın gelmesini iple çekip yaz gelse de dine imana saldırsak bikini giyerek heyulalarına giriyor. benim yozgatlı işçi abimin evlendirdiği çocuğunun geleceğini, benim çorumlu bacımın konyalı kardeşimin geleceğini hiçe sayıyor.
sanki bütün kanlar ahlakımızı kurtarmak için dökülmemiş gibi. üstelik bunları yaparken yüzlerinde en hafif tabiriyle bir üzgünlük belirtisi bile yok. hoşlarına gidiyor sokakta gezmek, tayt giymek, ahlak ve örflerimize saldırmak.
oysa biz ak partili mütedeyyin tayfa, oysa biz ak partili din dostu, gönül insanı kahramanlar bu ülkeyi kurarken ne zorluklar çektiğimizi asla söylemedik kimseye. olsun be, hele sabrederiz biz şu referanduma dek. kan kusar kızılcık şerbeti içeriz, gençlerimize gene de sahip çıkarız. bu vatan sahipsiz değil bunu da böyle bilesiniz.
illa gaddar ve zalim mi olalım?
şarjörünü boş kovanlarla dolduran adam, en azından kendinden utanmalıdır! eDEb yahu!
