üniversiteli olup da arkadaş ve benzerleri gibi düşünenleri ciddiye alacak kimse olduğunu düşünmüyorum.
biri de yırtık dondan çıkar gibi vakıf üniversitelerini hatırlatmış, kurduğu cümlede bile anlatım bozukluğu var.
ne diyeyim yani, ben son sınıf olarak sallamıyorum açıkçası. okulun bitmesine 5 ay bir şey kaldı. bu süreçte hem tez yazacağım, hem borç harç da olsa kendi işletmemi kuracağım. ondan önce de üniversite hayatımın büyük kısmında çalıştım.
koca koca şirketler batarken benim buna cesaretim var, çünkü bilgime güvenim var.
bilginin somutlaşmadığı müddetçe gürültü olduğunu düşünürüm. zaten iş bilenin, kılıç kuşananın derler.
birileri bizi genelleyecek, biz de eşekler gibi çalışıp toplumun ışıldayan demirleri olacağız.
bu tür saldırılara alışık olmak zorundayız. burası türkiye. adı konulmaya bile cesaret edilememiş fakirlikler, o fakirliklerin doğurduğu eşitsizlikler ve insani duygular var. kıskançlık gibi, nefret gibi.
ben ve benim gibilerden daha çok nefret edin arkadaşlar. ben hayatta dört elle sarılmayı sizleri izlerken öğrendim.
sizin gibileri çok gördüm, her yerdesiniz. nefretiniz, düşmanlığınız her yerde.
ayağım kaysın da yerime komşunuzun çocuğunu, dayınızın oğlunu, köylünüzü, toprağınızı getirin diye beklediğinize çok şahit oldum. daha da olurum muhtemelen.
sorun değil. beni durdurmak için öldürmeniz lazım. üniversite mezunlarının çoğunda da bu hissiyatı görürsünüz.
biz sizden önce bu ülkenin çürümüş eğitim sistemi ve akademisyenleriyle uğraşmayı öğrendik çünkü.
onların yanında siz nesiniz ki? enikonu bir mahallede karşılaşır 2 tokat atar, 3 yumruk yeriz, 5 kere kovuluruz, 10 kere işe gireriz.
bizi aptal sanarak kendinize kötülük edersiniz. yapmayın.