vahdettin

entry403 galeri video2
    30.
  1. bu padişah için iki yönlü abartılı iddialar vardır: kemalist kesim, sultan vahdettin'in amacının salt vatanı satmak olduğunu söyler. buna tepki gösteren islamcılar ise vahdettin'in "milli mücadele'nin asıl başlatıcısı" olduğunu ve mustafa kemal'i anadolu'ya gönderenin o olduğunu söyler.
    her şeyden önce "vatan hainliği" öznel bir kavramdır. o yüzden bu tartışma, tarihi olaylardan çok, kişisel olarak vatana ihanetin kişilerce nasıl değerlendirildiğine yönelik şekillenir.
    kemalistlerin tezine göre vahdettin, milli mücadele'ye karşı çıktığı için ve tahtını korumak istediği için vatan hainidir. islamcılar ise vahdettin'in tarih kitabını gösterip "paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir." ve ardından "asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. paşa paşa, devleti kurtarabilirsin!" deyip mustafa kemal'e samsun'a çıkma emri vermesini padişahın milli mücadele başlatmak gibi bir hazırlık içinde olduğunun delaleti sayar. fakat vahdettin'in bu tür sözlerinin hiçbirisinde "devleti kurtarmak"tan kastın ne olduğu açık açık yer almaz. vahdettin'in milli mücadeleciler üzerine halife ordusu'nu yollaması da onun milli mücadele'ye pek sempatiyle bakmadığını göstermiştir. zaten türkiye topraklarından kaçtıktan sonra da vahdettin, milli mücadele'yi başlattığını iddia etmemiştir. onun sözlerinde "devleti kurtarmak"tan kasıt, muhtemel provokasyonları durdurup, işgalci kuvvetlerle savaşmadan bir uzlaşma ortamı sağlamak olabilir. işgalcı kuvvetleri siyaset yoluyla durdurma düşüncesinin "vatan hainliği" olarak değerlendirip değerlendirilmeyeceği de kişilerin ideolojisine bağlıdır.
    kemalistlerin "vatan haini vahdettin" tezine kanıt olarak vahdettin'in mustafa kemal'i idam etmek istemesi gösterilir. bu da sorgulanabilir bir iddiadır. zira bu idam emri, işgal kuvvetlerinin baskısı altında verilmiştir ve idam fermanında tam bir geçiştirme üslubu vardır. emirde "mustafa kemal'in yakalandığı zaman yeniden yargılanmak üzere idam cezasına çarptırıldığı" söylenmektedir. (*) yani kesin olarak idam gerektiğinden bahsedilmemektedir; işgal kuvvetlerine bir "geçiştirme politikası" uygulanmıştır.
    velhasılıkelam, hayatı çeşitli sıkıntılar içinde geçmiş vahdettin gibi zavallı bir adamı vatan hainliğiyle suçlamak abestir. buna karşı abartılı tezler geliştirmek de bir o kadar abestir.

    * "kuvayı milliye adı altında çıkardıkları fitne ve fesatla, anayasaya aykırı olarak halktan zorla para toplamak, asker almak, bunun aksine hareket edenlere işkence ve eziyet ederek şehirleri yakıp yıkmaya kalkışmak suretiyle iç güvenliği bozanların tertipçisi oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan, üçüncü ordu müfettişliğinden alınarak askerlik mesleğinden çıkartılmış bulunan selanikli mustafa kemal efendi, eski yirmi yedinci fırka kumandanı miralaylıktan emekli istanbullu kara vasıf bey, eski yirminci kolordu kumandanı mirliva salacaklı fuat paşa ile eski vaşington elçisi ve ankara milletvekili midillili alfred rüstem ve sıhhiye eski müdürü istanbullu doktor adnan bey ile üniversite batı edebiyatı eski öğretmeni halide edip hanımın, ayrıntıları 11 mayıs 1336 (1920) tarihli ve 20 numaralı karar tutanağında yazılı olduğu üzre, mülkiye ceza kanunu’nun kırk beşinci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle elli beşinci maddesinin dördüncü fıkrası ve elli altıncı maddesi uyarınca, sahip oldukları askeri ve mülki rütbe ve nişanlarla, her türlü resmi ünvanlarının kaldırılmasına ve idamlarına, halen firarda bulunmaları dolayısıyla kanun hükümleri gereğince mallarının haczedilerek, usulüne göre idare ettirilmesine dair istanbul bir numaralı sıkıyönetim mahkemesi tarafından gıyaben verilen hüküm ve karar, ele geçirildiklerinde tekrar yargılanmak üzere tasdik edilmiştir.

    bu padişah buyruğu’nu yürütmeye harbiye nazırı görevlidir.
    24 mayıs 1336 (1920)

    sadrazam ve harbiye nazırı vekili
    damad ferid"
    1 ...