şeriat allah ın kurallarıdır. aslında ben şimdi laikliğin saçmalığına değineceğim. laiklik tüm din veya din dışı grupların bir arada yaşamasını hedef alır. ancak islam olsun hristyanlık olsun veya yahudilik olsun sadece bir din değildir aynı zamanda bir toplum kuralıdır ve hepsinin şeriatı vardır. yani kendi kitaplarında yazanı tatbik etme, topluma uyarlama kuralları. hepsinin dininin içeriğine bakarsan diğer insanlar hakkında hüküm verebilecek, onların hayat şekline müdahale edebilecek yanları olduğunu görürsün. hepsi kendini hak görürken diğerini batıl görerek hakla batıl nasıl bir olur diyorlar.
ayrıca bu sözleri tanrıya atfettikleri için tanrı sözünü kutsal, değişmez, sorgulanamaz alarak bir nevi yaptıkları eyleme kutsiyet de katıp kendilerini saçma dinleri üzerinden meşrulaştırıyorlar.
hal böyle olunca laik toplum düzeni saçma oluyor çünkü laiklik bu tür dinlere yaşam olanağı sunarak bir nevi dindarların laik sisteme karşı örgütlenmesini sağlıyor ve kendi dinamiklerini riske atıyor.
bu üç semavi dine göre din tanrı ve kul arasında değildir, tanrı bizzat hayata müdahale eden ve kurallar koyan kişidir. bu kuralları tatbik etmek ahirette bu insanların kurtuluşu olacağı için bu insanlar her daim bu yasaları hakim kılmak için mücadele edecektir.
yani islam şeriatı da islamı toplumda hakim kılmak için mücadele ediyor. kendini ben doğruyum alıp hak görüyor ve diğer unsurlara kendi üzerinden yanlı hak dağıtma küstahlığına bürünüyor.
dinler bu yüzden laik bir toplum için tehlikedir. nitekim türkiye de modern dünyanın tüm kazanımları islamcılar tarafından yok ediliyor ve amaç islam şeriatını hakim kılmak. bu gücü de onlara inanç özgürlüğü altında laik sistem verdi. şimdi ise ütopik saçmalığında yok oluşunu izliyor.