Farkında olmadan varlık ve dil hususuna değindiğini birkaç kez duyduğum filozof. Farkında olmadan denilir, çünkü doğrudan dil yönünden varlığın bilinemezliğinden bahsetmemiştir.
Yakından bakıldığında bu tatlış şey çok mühim birkaç şeye parmak basmıştır.
Varlık, gerçeklik, bilme, duyu.
Der ki bilginin edimi duyular ile sağlanır. Fakat gerçeklik duyular ile kavranamaz. Dolayısıyla varlığın gerçekliği bilinemez.
Buraya bakın? Varolanlar bilinemez demiyor, gerçek varlık bilinemez diyor. Bu, gerçekliğin var olmamak demek olmadığını, gerçekliğin bir varlık tarzı olduğunu ilk ifade ediştir.
Devam edelim; varlığın gerçekliğinden bahsedememek gerçeklik anlayışına bir eleştiri mi yoksa gerçekliğin duyu ötesi oluşu mudur? Muhteşem soru. Demoş, gerçek denilen şeyi her zaman değişmez ve mutlak olarak duyduğundan ve bildiğinden gerçek olanın bu atomlarla değişen dünyada bulunamayacağını, ona erişilemeyeceğini söyler. Gerçeklik yerine gerçekleşme fikrini sunsaydı vavavov demek zorunda kalırdık, zira bu zamanının çok ötesinde olurdu.
