Bu gün başıma gelen olaydır. Belki hala olayın şokundayım. 3 seneye yaklaşan ilişkimizi bitirdik. Bunu okuyan ve düşünen insanlar için gelsin bu deneyimim.
Çok sevdim. O kadar çok sevdim ki hayatımın her alanına onu koymaktan hiç geri durmadım. 3 senenin 2 senesini uzakta geçirdik. işin en dramatik yanı 5 ay kalmıştı onunla aynı şehirde yaşamama. Daha önceden deneyimli olduğumdan hep yönlendirmeye çalıştım. Uzaktasın be abi. Çaresiz önceden düşünmek zorundasın. Skype açalımlar ilk kavgalarımzıdı. Açmak istemiyordu uzaktan yapamıyordu. Bur da koyduğumuz bir sürü kuralı tek tek yazarak değerli okuyucuyu sıkmayayım. Nerde olduğunu yazmak. Ne yaptığını yazmak gibi.
Ama böyle olmuyor bu işler. Zaman bir taşı aşındırır gibi yavaş yavaş aşındırdı. Şiirler yazardım ona. Cevapsız kaldı. Şarkılar , Türküler yolladım. Geri dönmedi cevabı. Her yan yana oturduğumuzda daha fazla uzaklaştığını hissediyordum. Daha fazla sessizleşiyordu görmemek için aptal olmak gerekiyordu. Bende daha fazla üstüne gitmeye basladım , değişsin diye bir şeyler. Farklıydık. Farklı insanlardık. Ben çok duygusal, o az duygusal ve gerçekçiydi. Çok iyi bir çifttik. Hayat görüşlerimiz , sevdiğimiz şeyler. Doğa sevgimiz. Sevişmelerimiz. Onlarda yavaş yavaş yok oldu. Hepsi ben geldiğimde bitecekti. Öyle umut ediyordum. Az daha sabır diyordum içimden. Dayan sevgili. Her şey güzel olacak. Şubat tatilinde her şeyin yine düzeleceğine olan inancım o kadar yüksekti ki. Çok şeyin bittiğini yine anlamadım. Sonra olan oldu. Her zaman ilk buluştuğumuzu da alırım mesajlarına bakarım. 3-4 ayda bir kez yaptığım bir şey. Belki yanlış diyeceksiniz de. Bir arkadaş edindi gittiği okulda. Kız gurubunda oda dahil olmuş sonra ödev gurubuna da dahil olunca konuşmaya başlamışlar. Bana anlatmıştı zaten biliyordum. Ama anlattığı sadece ödev için konuştuk. Şunun için konuştuk oluyordu. Konuşmalardaki gülücük sayılarını bile saydım inanır mısınız. Bana hiç bu kadar gülmüyordu artık. Gece 23:50 de araşmışlar ve ödev hakkında konuşmuşlar. Konuşmalar hep normal ve arkadaşcaydı hiçbir kötü yanı yoktu. Hala onu savunuyordu. Bende şahit oldum gerçekten kötü birşey yoktu. Ama bana anlatmadı ne kadar arkadaş oldukalrını. Bana okadar gülmüyordu artık. Beraber olduğumuz profil resmimizin yerine kedisinin fotoğrafını koymuştu bir seferinde. Bu yüzden bile kavga etmiştik. O bizim bağlılığımız. Şimdi uzakta olmanın ne olduğunu bilmiyenler sözüm sizlere. Bu yanyanayken dönüp bakmayacağınız detaylar. 700 km varken arada sizi aşka bağlayan şeyler oluyor. Küçük tılsımlar. Herşeyin yerini başka birşey alıyordu artık. Yaptığı herşey masumcaydı. Onun fark etmediği tek şey benden okadar uzaklaşmıştıki yaptıklarının masumluğunu savunurken neden bunları yaptığını anlayamıyordu. Çünkü artık beni sevmiyordu. Ki öylede oldu. Çaresiz kalan ben sineye çekemedim. Ekledim arkadaşı ve dedim ona bu benim kız arkadaşım üslubuna dikkat et. Senden rica ediyorum. Uzakta olmak çaresizliktir. Bunu gittim kız arkadaşıma da söyledim. O kadar bozuldu ki , onu ezdiğimi . Onu hiçe saydığımdan bahsetti. Ben öyle yapmadım. Ama yapmış gibi gözüküyordum artık. Artık her şey değişmişti. Soğuk davranıyordu bana. Ona zaman vermemi istiyordu üstesinden gelmek için bunun. Neyin üstesinden gelecekti ? Kız arkadaşım arkadaşlık ilişkisi kurmakta biraz zorlanan içine kapanık sade kendi halinde bir kızdı. Yeni bir hayat yaratmaya çalışıyordu ve ben sanırım onu bozan şey oldum. Bundan dolayıda kendimi sorgulamay basladım. 1 haftalık bu süreçte dilimin döndüğünce herşey için özür diledim. Ama çok geçti artık ben her üstüne gittiğimde daha fazla geri adım atmaya basladı.iki üçdefa daha buluştuk . Denediğini ama olmadığını söyledi.
Ben aşık alevini 3 senenin 2 senesi uzakta kendi içimde tutmayı başardım. Bir kere bile aldatmadım. 1 kere bile birine yan gözle bakmadım. Oda aynı şekilde idi. Ama gönül bu , biraz kıskanç bir erkeğim evet. Suçsuz günahsızda olsa birşeyleri anlamak için SoS çağrısıydı bunlar. Bizim fotoğraflarımızı paylaşmamaya basladığında da. Eski arkadaşlarıyla paylaştığı fotoğraflarda onlar için yazdığı cümlelerden 1 tanesini benim için yazsa dünyanın en mutlu insanı olurdum. Ellerimden kayıp gitti herşey. Şimdi Bir şeyi siz çoktan farketmişsinizdir. Anılarımıza detaylıca bakın. Sosyal medya , profil fotoğraf yorumları. whatsapp konuşmaları. skype. Sanal sevgiler ve anılar. Bizi zaten bu bitirdi. Yılda 3 ay yazın 1 ayda şubatta görüşüyorduk. 8 ay sanal bir hayat. O buna gelemedi.
Tek sıkıntı sadece 5 ay daha dayanması gerekiyordu. Yapamadı. Çünkü her şey çoktan yavaş yavaş bitiyordu. Bunların hepsini görüyordum bende oda. Her seferinde çabaladım anlatmaya değiştiremedim.
Yapamadım arkadaşlar. Karşınızda 2. kez uzak bir ilişkide son 5 ay kala biten bir adam var. Her şeyi denedim. Bu gün masada otururken bana sadece dürüst olmasını istedim. Bana olan duygularının hepsinin bittiğini söyledi. Elini tuttum benim hissettiğimin azıcığınıda hissetmiyor musun dedim. Hayır dedi. Ona 5 ay sonra geliyorum. Beni tekrar sevebilme ihtimalin var mı diye sordum. Yok dedi. Bir erkeğin sorabileceği her şeyi sordum. Her şeyi denedim. Evlenecektik. Çocuklarımızın isimleri bile belliydi. Tüm hayatımı önüne sermeye hazırdım. Son ana kadar asla bırakmadım elini. Son kez öptüm ilk o çekilmek istedi. Ellerimi omzundan indirirken son kez elleriyle buluştu. ilk o ayırdı ellerini. Hayatımda hiç bu kadar çaresiz kalmamıştım. Ben onu tanımadan ilk aşka inanırdım. Aşka inanmamı sağlamıştı. Gözleri yaşlı arkamdan bakıyordu. Kafamı çevirdim ve ardıma asla bakmadan yürümeye başladım. Ağlamamak için okadar hızlı yürüyordum ki hızımı alamayıp koşmaya başladım. Sonra köpeğin biri kovalamaya başladı koştuğumu görünce. Normalde korkar belki daha hızlı koşardım ama yürümeye devam ettim tekrar. Hiçbirşey hissedemiyordum. Karnımdaki büyük boşluk haricinde. Derin derin nefes alıyordum sadece. Arabaya bindiğimde hala şokun etkisindeydim. Hiç biteceğini hesaplamadığım bir ilişkim bitmişti. Evleneceğim kızdan ayrılmıştım. Hiç geri durmadı. Hayatımda hiç görmediğim kadar kararlıydı. Hala kendimde arıyordum suçu. Neyi yanlış yapmıştım. Yada neyi yapamadım. Saatlerce uzakta nutuk çekerken , debelenirken neyi az söyledim. Ellerimin arasından kayıp gitti. Ve bitmişti işte. Arabada yalnız başıma idim. Tüm sürat eve geldim . Müziği son ses açıp hayata küfrederek. Arabadan indiğimde bambaşka bir insandım. Halada öyleyim. Artık kızgınım. O kadar kızgınım ki , kendimi kızmaktan alamıyorum. Ona söylediğim son sözlerden bir tanesi. "Seni bu hayatta benden daha fazla kimse sevemez." oldu. O günkü kararlılığını gördükten sonra. Hayatım boyunca kızacağım ona. Çünkü aşka olan inancımı kaybettim. Ben bir balık burcu erkeğiyim. Çokta okumam takmam bu burç işlerine. Duygusal'sın diyorlar ondan söyledim. Aşk yalan gençler ve bütün aşklar biter.
Uzaktaysanız ve aşıksanız. Sonu bu. Hayatım boyunca onun güler yüzünü görmek için çalışıp didineceğim kız beni terk etti. Bu bir anlık sinir , birisine üsluplu konuşmasını istemek falan değil. Bunu bitiren uzaktan yapamayan bir kız oldu. Her şeyinde yanındaydım. En muhtaç olduğu günde kendi namıma hiçbir şey istemeden verebileceğim her şeyi verdim. Babası vefat ettiğinde aklına getirmeyim diye kendimi peder lafına alıştırdım. Her şeyi her şeyi her şeyi denedim. Yanlışlar yapmadım mı? Kurallar koymak saçma sapan. ilerdeki hayatımız için. En büyük yanlışlarım onlar oldu. Anı kaçırdım ve hayatımın aşkını kaybettim. Okadar kızgınımki dünyaya. Artık iyi bir adam olmak istemiyorum. Hep o kötüler kazanıyor. Duygusuz , adam kullanan kötüler. Hayat amacımı kaybettim. En büyük yanlışı hayatımın merkezine koymakla yaptım. Ama ondan bunu hiç bekleyemezdim.
Şimdi daha iyiyim. Çünkü belirsizlik yok. Her şey çok net. Beni sevmeyeni daha fazla sevecek değilim. Bu acının ve öfkenin hepsini azme dönüştüreceğim. Bu güne kadar yaptığım gibi. Onada söylemiştim. Size de söylüyorum. Asla pes etmeyin. iyi hikayeler kötü bitebilir. Yenisini yazarız bizde. Hoş çakal hayatımın aşkı. Bir daha görüşmemek dileğiyle.