yazarlar arasında sadece gördüğüm entryler kadar yaygınsa niye bu sol frame diye düşündürendir *
hissiyat olarak da şöyle: futbol maçlarında eskiden oyuncunun ismiyle yaşı yazardı da, 29 ve üstünü bitik diye görürdüm. şimdiki yaşımda oynamaya devam eden futbolcu sayısı sınırlı ama hala o çıkıp futbol kariyeri yapabilirim hissi var üzerimde. ne bileyim, hala bir albüm çıkartıp patlama yapacak, bir fikrimi satıp trilyoner olacak gibi hissediyorum. eskisinden daha gerçekçiyim ama vücut olarak 34, zihin olarak en fazla 24 yaşında olmak demek bence. kendi açımdan da, karabulutlu ve depresif geçen günlerimin biraz daha normalleştiği, mutluluğun artmaya çalıştığı günler olarak görüyorum.
çünkü fark ediyorsun ki hedeflediğin ve yıllarca at gibi koşturduğun noktaya gelmek mutluluk değil. cebinde bakkaldan istediğini alabilecek paraya sahip olmak, kendine ait bir düzenin, bir araban olması da mutluluk değil. oturup saatlerce oyun oynayabilmek - film izlemek de mutluluk değil. galiba yaşayabilmek için, her gün uyanıp kalkmak için geçerli bir sebebin olduğunda mutlusun. sadece, bu mutluluklar eksik not aldığın bir sınav için, kabaran kredi kartı ekstreleri için, sana karşılık vermeyen platonik aşkın için bir kenara bırakılacak değerde değil. mutluluk;
sınav için aynı eve kapanıp arkadaşlarınla ders çalışırken gıcık olan karşı komşunun çağırdığı polisin evi basıp türk bayrağını gördüğünde attığı geri adımda,
ödeyemediğin kredi kartları için beklemediğin bir yerden gelen ekstra parayla borcu kapatmakla kalmayıp tatil harçlığı çıkarttığında,
aşk acısından gitarın dibine dibine vurup dört bir yanı arkadaşlarınla inletip, bazılarını hüngür hüngür ağlattığında, yarattığın dünyanın merkezine koyduğun kişinin boyunu fersah fersah aşmış olduğunu gördüğünde yaşanan his.
bunu gördüğünde arkada bırakmış olacağın yaştır. sadece, gelmeye yolu olanlar varsa, o yolun arka fonunda ne görmek istiyorlarsa onu yaşasınlar dediğimdir.