8sütun.com adlı haber sitesinde "başbayanlar niye küs" manşeti ile bir haber yayınlandı geçtiğimiz günlerde. (başbayan ne yaa? bayan ne yaa? hanımefendi de bari)
haberin detayları oldukça ilginç ve eğer gerçekten doğruysa bu daha da ilginç yahu.(bu cümle de bi ilginç oldu tabi) buyrunuz;
Bir Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı olursa, first lady olmayı bekleyen Başbakan eşi ne hisseder? Bu sorunun cevabını merak etmedik hiç. Çünkü cevap kendiliğinden, hem de kısa sürede geldi. Zirvede bir süredir sıkıntı var. Türbanın ve islami ideolojinin birleştirdiği kadınları, şimdi kırmızı halılı köşk ayırdı. Öyle ki çıkan dedikodulara cevap vermek için bir araya gelip poz vermek zorunda kaldılar.
Adının açıklanmasını istemeyen ve o gün orada bulunan AK Parti yöneticisi kaynağımız, aşağıdaki konuşmanın 24 Nisan 2007'den birkaç gün sonra yani Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmesinin hemen ardından istanbul Abdi ipekçi Spor Salonu'nda ki bir odada gerçekleştiğini belirtiyor.
işte Hayrünnisa Gül ve Emine Erdoğan arasında iplari koparan o diyalog;
Odadaki bir kadın: Hayrünnisa Hanım hayırlı olsun. inşallah tamamına erer.
Emine Erdoğan: Gerçekten sürpriz oldu.
Hayrünnisa Gül: Evet. Bilmiyordum. Benim için de sürpriz oldu.
Emine Erdoğan: Genelde anormal olanlar beklenmez. Sizlerin de beklediği Recep Bey'in aday olmasıydı, öyle değil mi?
Odadaki kadınlardan biri: Ama Sayın Başbakan aday gösterdi.
Emine Erdoğan: Elbette, ama her öneri kabul edilmez değil mi?
Hayrünnisa Gül: Emine Hanım hayrola, bir sorun mu var?
Emine Erdoğan: Recep Bey adaylıkta ısrar etmeliydi. Siyasi geleneklere göre başbakan varken bakan aday olmalı mı? Recep Bey bazı dengeleri gözeterek adaylık teklifinde bulunabilir. Yoksa önce dengeler bozuldu, sonra da denge bunu gerektiriyor mu denildi?
Hayrünnisa Gül: Öyle şey olur mu? Yılların dostluğu bunu gerektirir mi?
Emine Erdoğan: Yılların dostluğu benim dediğime gelmeliydi. Evet bir kırgınlığım var. Ama yanlış anlaşılmasın, biz bir aileyiz...