durmuş yılmaz

entry36 galeri
    8.
  1. artan enflasyonu faiz arttırımı ile gidermeye çalışan merkez bankası başkanı.

    2001 krizinin etkilerinin 2004 ortalarında son bulduğu halde aynı ekonomik politikayı devam ettiren akp hükümeti için durum iki ucu kakalı değnek durumuna gelmiştir.

    ekonomimizdeki enflasyon artık kağıt üzerinde de düşük değildir. tük'in hemen hemen her sene enflasyon sepetindeki mal ve hizmet listesini değiştirmesi ile kağıt üzerinde düşük görünen enflasyon artık minik hesap oyunları ile kağıt üzerinde bile dizginlenememektedir.

    burada 2 seçenek vardır, ya faizi düşürüp enflasyonun yükselmesine izin vereceksiniz, faiz düşünce dövizde yükselme gerçekleşecek ve reel değerine yaklaşacak, böylece ihracatçı rahatlayacak, üretici rahatlayacak, ithalatçı zorlanacak, yabancı sermaye dedikleri sıcak para sahibi yabancılar paralarını dövize çevirecekler ya da faizi yükselteceksiniz, enflasyonu dizginlemeye çalışacaksınız -ki, dizginlenemeyecek yine de- ihracatın önüne set çekeceksiniz, üretici maliyetleri çoğalacak, ithalatçı ve yabancı sermaye dedikleri yabancı sıcak para babaları bayram edecek.

    yani durum böylesine pis bir durum. akp hükümeti diyor ki; "enflasyonu tek haneye indirdik" kağıt üzerinde enflasyonun tek haneye inmesinin 2 sebebi var. biri dünyanın en yüksek reel faizini vermemiz -ki, bu dünyada en yüksek faizle borç almak demektir aynı zamanda, faizlerin yükselmesi ile döviz düşer, aradaki kur farkı ile yabancı sermaye olarak pembe şekilde anlatılan kişiler ülkemizde elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan %40 para kazanır sırtımızdan, böylece içeride para çoğalır ve enflasyon güya düşük olur- diğeri de tüik'in enflasyon sepetini enflasyonu düşük göstermek için devamlı değiştirmesidir. zira devamlı olarak kullanılan ve fiyatları %50 ila %300 arasında artan ürün ve hizmetlerin birçoğu sepette yoktur.

    şimdi, eğer enflasyon tek haneye inmişse, bunda merkez bankasının faiz politikasının payı büyüktür, yani akp hükümeti övünürken merkez bankası'na da dua etmeli, ha şimdi diyor ki akp; "biz faiz indirin diyoruz indirmiyorlar" e o zaman sen nasıl "enflasyonu tek haneye indirdik?" diye caka satacaksın etrafa? enflasyon kağıt üzerinde bile %25-30 olduğunda ne olacak?

    hem yabancı sermaye diye inleyeceksin -yabancı sermaye akp'nin kara kaşı, kara gözü için gelmiyor, ülkemin sırtından, insanımın sırtından kazanacağı parayı hiçbir yerde kazanamayacağı için geliyor, bir yılda parasını kur farkı ile birlikte %40 değerlendeceği başka bir ülke yok- hem de "faizleri indirin" diyeceksin. e tabi baktın ki üretci ihracat yapamıyor, maliyetleri kurtaramıyor, kepenk indiriyor bir taraflar tutuştu değil mi?

    enflasyon tek haneli olsun, yabancı sermaye gelsin, faizler düşük olsun, istihdam artsın. bunların hiçbiri aynı anda olmaz yiğitler.

    ekonomiyi 2004'te değiştirmen gereken politika ile hala yönetmeye çalış, bir yandan popülizm yapmaya devam et, sonra da "merkez bankası bizimle inatlaşıyor"

    ah keşke merkez bankası faizleri indirse de, enflasyon kağıt üzerinde ble %25'leri görse, döviz reel değerine yaklaşsa da elinizde enstruman kalmasa, o zaman da akp der ki; "merkez bankası faiz düşürdüğü için artıyor enflasyon, özerk olduğu için biz müdahale edemiyoruz, bakın biz yapsak vallahi enflasyon düşer" der.

    ekonomiden zerre anlamayan, bütçe görüşmelerinde makarna, simit, çay hesabı ile anlatılan ekonomiyi alkışlayan düdükler de bunu afiyetle yerler. faturayı da ali babacan ve mehmet şimşek başta olmak üzere akp hükümeti'ne değil de ne olursa olsun merkez bankası'na ve başkanına keserler.
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük