Hayır oyu vereceğim çünkü
1)Başkanlık sistemleri ya hep ya hiçtir. Kazanan her yetkiyi alır kaybeden sıfır yetkiyle kalır.(bkz:hillary clinton
2) Ülkeye getirilen sistem bir kere başkanlık da değil, cumhurbaşkanlığı da değil.
Sistem şöyle olacak: aynı gün hem başkanlık hem milletvekili seçimi var. Parti genel başkanları vekillerin adını yazacak ve başkanlık seçimine girecek. Başkan hem yasamaya hem yürütmeye hakim olacak.
3)Yüksek mahkeme yargıçlarının yarısını atayacak, yarısını da meclis atayacak.
Anayasa mahkemsinin 15 üyesinden 12sini başkan atayacak. Bu mahkeme başkanın onayladığı yasaları denetleyecek ve başkan suç işlerse yüce divan sıfatıyla yargılayacak.
4) Başkan yargılanabilir ama pratikte asla. Mecliste 400 vekilin oyuyla başkan yüce divana gönderiliyor. En az %50 ey alan başkanın mecliste %30 vekili olmaz çünkü seçim aynı gün. Mecliste kendi yazdığı vekiller onu yüce divana gönder(e)mez.
5) Karşılıklı fesih yetkisi tam bir garabet. Cumhurbaşkanı canı ne zaman isterse hiç bir sebep göstermeden meclisi feshedebilir, ama meclis 360 vekille feshedebilir. %50 oy sebebi ile meclisin feshi neredeyse imkansız.
6)Başkan istediği gibi kanun hükmünde kararname çıkartabiliyor, canı isterse OHAL ilan ediyor. OHAL zamanı kanun hükmündeki kararnameler şu anki gibi Anayasa mahkemesi denetiminin dışında tutuluyor.
ikinci tur %50 oy almak için bakanlık vaadli kurulacak çatılar tekrar koalisyonu doğurur. Koalisyon bitiyor argümanı yanlış.
Avrupa da 7 ülkede parlementer sistem yürürlükte ve cumhurbaşkanını halk seçiyor. Orada cumhurbaşkanı yetkilerini aşmıyor. Hukuk devletinde fiili durum olmaz.
Özetle bu sistem hiçbir derde deva olmaz. Yeni yeni sorunlar doğurur.