içimde koloni halinde yaşayan bir kadın sürüsü var; yaşlı, 17lik, havai, uçarı, zıp zıp zıplayan, ahlakçı, kuralcı, boşvermiş, bencil, kendini sevdikleri için feda etme arzusu duyan, şuh kahkahalar atan, yakasını düzeltip eteğini çekiştiren, bir erkeğin gözünün içine dimdik bakabilen, gözlerini kaçırıp utançtan hala kızarabilen, muzip, söz dinlemez kadınlar bunlar..
hepsi birden konuşup hepsi kendi sözlerinin dinlenmesini istiyor üstelik..
ve ben bu iç seslerin birini bile duymak istemiyorum şimdi o yüzden tam da burada ahmet altan'ın bir denemesinin adıyla çığlık atıyorum;