"Şuan an kaşlarımı telefonuma çatıp, düşünüyorum da attığın mesajları bakıp bi daha denemem
Her ne olursa olsun 2 saat önce göğsümde yatırdığım birinden 2 saat sonra nefret edemem
Yine de canın sağ olsun istemediğini nereden bilebilirdim ki bi bok hissetmediğini
Neyse otobüsüm geldi gidip biraz yatim 4 gündür sana verdiğim uykum geri geldi "
"Neyse aa bak hatırlarsın, otobüste giderken yanlış biletleri almıştın saklamak için
Behiye bilmem ne diye demiştim ya sana artık ben varım diye
Artık yokum... istediğin gibi davranabilirsin
ellerim sarılmayacak sana uyurken bak yokum
Kendini anlatmıştın ya bana ağlayarak erkek milleti işte iki damla göz yaşına tav olur
Yine de koş gel ve kader neyse boş ver kötü hissediyorum kendimi
Hala cevap bulamadım biliyor musun? soruyorum "değdi mi?" diye.
Belki şimdi gülersin ama değdi. çünkü 2 saat de olsa mutlu olmak güzeldi...
Bulunmak istemediğim yerlerde bulundum belki ama onca yola, yorgunluğa, uykusuzluğa rağmen değdi
Gözlerine bakmama, dudaklarına, saçlarına dokunmama, ellerini tutmama, her şey değdi
Ve olgunluk her şeye rağmen hala kötü bir şey konuşturmayıp "canı sağ olsun" diyebilmektir! (Canın sağ olsun...)"