ikinci dünya savaşı sonrasında çin galip ülkeler arasında olsa bile sağ (milliyetçiler) ve sol (komünistler) arasında bir iç savaş yaşandı ve galip gelen komünistler oldu. çin tam anlamıyla komünist bir ülke görünümüne bürünürken milliyetçilerse tayvan'a kaçtı. burdaki sol partileri ülkeden yaka paça atarak kendi devletlerini kurdular. tayvan kendi başına bir ülke olmasına rağmen çin'in dünyaya baskı yapması sonucu tayvan çoğu ülke tarafından tanınmıyor. çin'in tayvan üzerinde hak iddia etmesine one china (tek çin) doktrini deniyor.
donald trump seçimi kazanınca tayvan başkanı telefonla trump'u arayarak tebrik etti. bu tayvan'ın abd tarafından tanınmaya başladığının göstergesi olduğu için çin-abd arası gerildi. çin tayvan'ın bu yaptığını ucuzluk olarak yorumlasa da yavaştan tırsmaya başladı.
yakın gelecekte abd buraya ''barış getirmek'' üzere nato ordusunu yığacak, tayvan'ı resmen dünyaya tanıtacak, çin'in ekonomisini çökertmeye çalışacak ve çin'i resmi olarak bölecektir. (tibet, uygur, tayvan, iç moğolistan vs...) artık dünyanın kargaşa merkezi ortadoğu'dan uzak doğu'ya doğru kayıyor.
türkiye'nin gelecekte sözü geçen bir ülke olması için üniversitelerde sinoloji bölümlerini kurması, tarihçilerimize çince öğretmesi, uzakdoğu ülkeleriyle ekonomik bağlar kurması ve en önemlisi de doğu türkistan'a her anlamda destek çıkacağı günü beklemesi gerekiyor.