bu hayvancık bir kere sevimli değildir. kültürümüzde de yeri yoktur. hele bir kuzucukla karşılaştırma asla yapılamaz. o solucan gibi, kıvrılan kuyruğu ve fare sesine benzer sesi ile iticidir.
durum böyleyken, cizgi film, hikaye kitapları vb. yollarla 80-85 lerde doğan çocuklarda bu hayvanı sevimli bulma olgusu ortaya çıkmıştır.
yukarıdaki girizgah ışığında durumu tekrar gözden geçirirsek,
demekki medya kullanılarak bir topluma yeni alışkanlıklar kazandırılabilmektedir.
yani birkaç nesil sonra iyi bir profaganda yapılarak türk toplumu, domuz yemeye, an azından sıcak bakabilir.
olmaz dememek gerektir. 80 öncesi nesil, evine asla domuz kumbara almazdı. şimdi pek çok evde vardır.
trt bu yasaklamayı yapmadıysa bile en kısa zamanda yapmalıdır. cünkü kültür transferine ihtiyacımız yoktur.
ihtiyacımız olan, teknoloji, sermaye ve roberto carlos'un tranferidir.
trt yi bu konuda gönülden desteklemekle birlikte, medyada yer olan kadrolaşma ve aşırı dini yayınlar egemenliği konusundaki tutumunu desteklemek mümkün değildir.