ilaç gibi bişeydir.
ben karatay hoca nın söylediklerini dikkate alanlardanım.
insanın başına ne gelirse kaynağını şeker ve şekere dönüşüp yağ olarak depolanan yiyeceklere bağlıyor ki araştırdım doğruluk payı çok. zaten benim onay vermem de anlamsız. koskoca prof kendileri. kendisinden anladıklarımı aktarırsam,
ekmek, un şekerden daha fazla , vücut şeker oranını artırıyor yani glisemik indeksi çok yüksek
şeker de zaten malum o da yükseltiyor. ama ekmek ve un mamulleri çok daha dikkatli tüketilmeli.
şöyle oluyormuş. ekmek , ve şeker ve şeker içeren yiyecekler yendiğinde vucut bunları şekere dönüştürüyor yeterince enerji harcamadığımız içinde bir süre sonra insulin salgılanıp yağ olarak depolanıyormuş. buraya kadar bir sorun yok gibi gozukse de hoca diyor ki vucuttaki fazla insulin de damar tıkanıklığı vs sorunlara yol açıyor, şekeriniz kadar insülin seviyeniz önemli diyor. ve yanlış hatırlamıyorsam bu seviye 5 ten düşük olmalı diyor.
ama et yediğinizde glisemik indek neredeyse 0 imiş yani insulin salgılanmasına gerek kalmıyormuş.
yani sağlık. ayrıca et protein olduğu için vücutta depolanma gibi bir durumun olmadığı baskın görüşmüş, tıp dünyasında. yani şişmanlamıyoruz.
bu sebepten ete pahalı falan demeyin. şekere dönüşen ucuz şeyler yediğinizde ileride bu masrafı ilaç olarak zaten yapıyorsunuz, moral bozukluğuda cabası.
tabi et dedikse her gün de yememek dengeli beslenmek lazım. sebzesi, kurufasulyesi.
bu arada kimse et alacak paramız yok demesin. 10 tl lik etle 10 tl lik makarna arasında doyuruculuk farkı çok az. biri 3 gün gider ama doyurmaz biri 1 günde biter ama doyurur. doymakla mideyi şişirmek arasındaki farkı hepimiz biliyoruz, değil mi.
neyse bunlar benim kendimce anladığım ve kendime uyguladığım bilgilerdir. arada eksiklerim olabilir hocayı bağlamaz. ayrıca tavsiye değildir. sadece kendi yaptıklarımı anlattım. karatay hocaya danışın öyle uygulayın ya da başka doktora danışın.