bir soru.
ibadet amacıyla türkçesini okuyana hiç rastlamadım ben de.
sanırım dogma olarak kalması, sorgulanmaması, anlaşılmaması için böyle kurulu bu düzen. elbette çeviriler yüzde yüz kusursuz olmadığı, dil yapılarında farklılıklar olduğu için arapça konuşmayı bilen birinin okuduğu kuranla, türkçe çevirisini okumak aynı olmaz. yine de bilinçli bir cahil bırakma söz konusu.
inandığın bir din var. o dinin peygamberinin tanrıyla iletişim kurduğuna inanıyorsun. seni yaratan tanrının, o peygambere yazdırdığı sözlerin anlamını hiç merak etmiyorsun. tanrın sana ne söylüyor? bilmiyorsun. üstünkörü inanmak yetiyor.
arapça okuyup ne dediğini bilmemek, neye inandığını bilmemek demek bir nevi. öyle uygun görülmüş. yoksa, okuyup anladığı bir kitabı "saçma" bulabilecek insanlar yaratmaya ne gerek var, değil mi