338 evet 134 hayır oyu

entry41 galeri
    33.
  1. vay arkadaş.. frekans kardeş sen şaka mısın? bari azcık meclis tv izleseydin, hukuktan anlayan, yasama, yürütme, yargı nedir bilen, anayasa mahkemesinin ne işe yarayıp üyelerinin ne şekilde seçiliyor olduğunu az buçuk da olsa çevrenden bir bilene sorsaydın keşke burada saçmalayacağına.

    kur'an-ın ilk emrini hayatında ilk kez uygula belki bişeyler öğrenirsin. (bkz: oku)

    Herkesin pek üzerinde durmadığı en
    temel yanlış, cumhurbaşkanının Meclis’teki
    iktidar partisinin aynı zamanda genel başkanı
    olması. Bundan daha büyük bir hata olamaz.
    Yasama ile yürütmeyi iç içe geçirmek demektir.
    Cumhurbaşkanı, tüm Türkiye’nin temsilcisi
    olması gereken kişi grup toplantısına katılacak,
    MYK toplantısına katılacak. O partinin çıkarlarını
    savunacak, takip edecek. Cumhurbaşkanı AKP
    genel başkanı olacak, AKP genel başkanı da
    yargıyı belirleyecek. AYM’yi belirleyecek, HSYK’yı
    belirleyecek.

    Sağduyumuzu mu kaybettik? Bir
    siyasi parti genel başkanına AYM üyelerini
    belirleme hakkı verilebilir mi?
    Bu hiçbir şekilde kabul edilebilir değil. Kimi
    aldatıyoruz? Parti genel başkanı tarafsız olarak
    yemin edecek. Aynı kişi Cumhurbaşkanı
    köşkünde tarafsız olacak, parti genel merkezinde
    AKP’li olacak, başbakanlıkta başbakanlık
    yapacak. Bu parti devletini oluşturmak demek.
    Siyaseti devletin temeline sokmak demek.

    Cumhurbaşkanı tek başına Meclis'i feshetme
    yetkisine sahiptir. Bu yetkiye Esad sahip değildir.
    Yüzde 50 yüzde yüzü feshedemez. Biz, hiç
    gerekçe bile göstermeden feshedeceğiz. Kim
    kimi feshediyor? Yüzde 51, yüzde 100’ü
    feshediyor. TBMM, kendini normal bir siyasi
    irade sergileyerek pes etmek durumunda değil.
    illa 360’ı alacak. Cumhurbaşkanı AYM’nin 15
    üyesini cumhurbaşkanı şapkasıyla atayacak, 3
    tanesi de iktidarın genel başkanı sıfatıyla
    buradaki oylamalarla belirleyecek.
    AYM’yi ne hale getiriyoruz? HSYK’yı aynı
    şekilde Adalet Bakanı doğrudan atıyor, beş üyeyi
    yine kendisi atıyor. Geriye kalan azınlığı da
    Meclis seçiyor. Nasıl seçiyor? iktidar partisinin
    başkanlığı konumuna gelmiş Cumhurbaşkanın
    talimatlarıyla seçiyor. Yardımcıların milletvekili
    olması zorunlu değil.
    Güven oyu yok. Cumhurbaşkanı kimseden güven
    oyu almadan kabine kuracak. Kabine yüzde 50
    ile başkanın iradesiyle oluşacak. Yüzde 50 ile
    oluşan irade, yüzde 100 ile oluşan Meclis’i
    feshedebilecek. OHAL KHK’sı çıkarma yetkisine
    sahip. OHAL ilan etme hakkına sahip.
    Anayasayı değiştirme yetkisini veriyoruz.
    Farkında mısınız Allah aşkına? En küçük bir
    tereddütünüz olmasın. AYM’nin kararı var. OHAL
    KHK’sıyla ilgili anayasaya aykırılık iddialarını ben
    dinlemem diyor. OHAL’i kimseye bilgi vermeden,
    yetki almadan, tek başına ilan eden kişi o KHK’yı
    da yürülüğe koyar.
    Peki bu kadar büyük yetkiler kullanan birisi
    denetlenebilir mi? Gensoru yok, güven oyu yok,
    Meclis soruşturması yok. Denetleme mantığı
    Cumhurbaşkanı dahil, bakanlar dahil,
    cumhurbaşkanı yardımcıları dahil ortada bir suç
    varsa verirsiniz mahkemeye anlayışıdır. O var
    sadece, onu söylüyorum. Denetleme daha geniş
    bir olay. illa bir cezai suç ihlali olması değil. Suç
    varsa ver mahkemeye diyor. Nasıl vereceğiz?
    Suçun olduğunu iddia edenlerin yapması gereken
    şey önce 300 üyeyi bulup teklif etmek. Daha
    sonra komisyona sevk kararı çıkarmak, 400 oyu
    bulup sevk etmek.
    Bir denetleme imkanı getirmenin ülke için bir
    yararı yok mu? Bir suç varsa, bulursun 400’ü
    mahkemeye verirsiniz mantığı. Peki mahkemeye
    veririz bizi kim yargılar? Benim tayin ettiğim
    AYM üyeleri. 3’ünü de dolaylı oraya getireceğim.
    Bütün bunlar, bu düzenlemenin hangi anlayışla
    yapıldığını gösteriyor. Biz bunu, istikrarı
    sağlamak için yapıyoruz diyor. Allah aşkına
    istikrar sağlamaya gerek mi var. Tek başına
    hükümetsiniz, istediğinizi yapıyorsunuz. Efendim,
    bugün değil, gelecekte istikrarsızlık ihtimali var.
    Bugünden telaşla milleti bilgilendirmeden OHAL
    altında Meclis’in etrafını polislerle kuşatarak bir
    anca bunu geçirmeye çalışıyoruz diyorlar.
    istikrar diye bir problem var da, istikrar nereden
    kaynaklanıyor? Türkiye kan gövdeyi götürüyor.
    Bunun altında bir anayasal kriz yok.
    istikrar, genel olarak söyleniyor, hiçbir inandırıcı
    tarafı yok. iktidar, geride bıraktığımız 15 yıl
    içinde ülkeyi daha da karmaşık ortama sürekledi.
    Bunun altında hiçbir anayasal gerekçe yoktur, bu
    sadece iktidarın yanlış politikaları yüzündedir.
    Yanlış bir Suriye, terör politikalar izledeniz,
    Türkiye ödüyor. FETÖ konusunda ülke allak
    bullak. Türkiye’nin sorunu anayasa sorunu değil,
    ülkeyi yönetenlerin hata yapmasına imkan
    vermeyecek bir düzenleme yetkisi hiçbir
    anayasada bulunamamıştır. Hiçbir anayasada
    siyasetçi hatasını bertaraf edecek bir taraf
    yoktur.
    Bu tasarı önümüzde. Ben, inanıyorum ki bu
    tasarı geçerse Türkiye çok büyük sıkıntılarla
    karşı karşıya kalacak. Milletin haklarını maalesef
    bir tek kişiye emanet etme konumundayız.
    7 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük