aslında burada zekadan kasıt dogmaların bile tartışılabilir olacağına duyulan inançtır. belli bir zekanın üzerindeki insan sormaya başlar. her soru başka bir soru getirir.
örneğin ensestin en büyük günahlardan olduğu kutsal kitaplarda adem ile havvanın ilk insan olduğu ve bu şekilde üredikleri yazar. böyle bakınca insan ırkının devamı için anne-baba-kardeş-kuzen kim varsa birbiriyle soyun devamı için birlikte olması gerekmektedir. soran insan bunun cevabını ister, cevabı da kendi öğretileri doğrultusunda, zekasının gelişimi yönünde bulur. Doğruluk ya da yanlışlık ise tartışılabilirdir.
ancak zekasına güvenmeyen, ve/veya dogmalara gerekli mesafeyi sürdüren kişi sormaz. sormayınca bu fikir aklına gelmez, şüpheler içinde kaybolmaz.