süslü ve çekici bir tanımlamadır. ayrıca aşırı manipülatiftir. nitekim Kuran'ı kendine has kılmak, senden olmayanları da Kuran'ın haricine atmayı beraberinde getiriyor. yani dolaylı olarak kuran Müslümanı benim demek, benim gibi olmayanlar da Kuran'dan beri bir akideye sahiptirler demektir. bu işin bir yönü.
diğer yönü ise, kuran asıldır. yani hükümdür, yasadır. sünnet ise usüldür. yani metottur, yöntemdir. hiçbir ilim/bilgi yoktur ki asıl olanı kafi olsun. muhakkak ki ilim bir yönteme tabiidir. evrensel hukuka göz attığınızda da daima 'usul esasa mukaddemdir' cümlesini göreceksiniz. yani usul olmadan esasın bir kıymeti harbiyesi yok.
aklı ve mantıki esaslara göre de bunun böyle olduğu açıktır. bir hak malum olsa da menhec, tarik, yol kaydedilmediyse ilmi yönden tamamen batıldır. çünkü usul yok sayıldıktan sonra, esasa varıldığı müddetçe her şeyi mutlak olarak hak görmek zorundasın!