çanakkale savaşları, ingiliz ve fransız donanmasının istanbul'a ulaşarak, uzatmaları oynayan osmanlı devleti'ni ''resmen'' bitirip, karadeniz üzerinden rus çarlığı'na yardım ederek, rusların almanlara karşı doğu avrupa'da savaşmasını hedefleyen, bir taşla kuş sürüsü vurmayı sağlayacak kapının açılması için aşılması gereken bir kilitti. osmanlı için ise, var olma savaşı.
osmanlı devleti, çanakkale'de sadece imanla değil, boğazın altında gezen müttefiki almanya'nın denizaltılarıyla, alman toplarıyla, alman makinalı tüfekleriyle savaştı. sıradan vatandaş için ise tek anlamı, padişah efendilerinin, halifelerinin kurtulmasıydı. daha sonra o halife ve padişah, ironisini de beraberinde alarak ingiliz gemileriyle kaçtılar.
çanakkale geçilemedi, onbinlerce insan öldü, ama bir kaç yıl sonra ingiliz ve fransızlar boğazı direnilmeden geçiip istanbul'u işgal etti. yani ölen öldü kalan kaldı.
sevgili yobaz kardeşim, yıl 2008. bağımsızlık için savaşanın üniforması olmaz. bağımsızlık için savaşanın dini olmak zorunda değildir. alman işgaline direnen ve 10 milyon kişiye yakın kaybı olan sscb* sosyalistti, franko faşizmine direnen ispanyollar da, yunanistan'da yine almanlara direnen de sosyalistlerdi.
bağımsızlık, inançlar üstü bir kavramdır. bugün mini etekle dansedeni yarın cephede yanında görebilirsin; tabi sen orada olursan. ya da bugün esip üfüren kağıt kaplanlar soluğu cidde'de alır; göd olursun.
100 yıl önce günün şartlarına göre , cahil bırakılmış, ''padişahım çok yaşa''dan başka türkü bilmeyen bir halkın yaşadığı gibi yaşamalıyız demek geri-ciliktir. bak bakalım anzakların torunlarına; 20.000 kilometre gelip büyük dedelerini anan, yiyen, içen, çadırlarda sevişen ve/ama bu güne ayak uyduran gençlere. büyük dedeleri, neneleri gibi mi yaşamak zorundalar? ya da neden onlar mars'a biz yaya?
bugün, kafası biraz geri olanların müziğe musiki demesine benzer bu 'ataların gibi yaşa' vaazları. halbuki musiki de müzik de bizim dilimizde olmayan bildiğin musica'dır(eski yunan'da mouseion). bugün fes giyilmesini hayal eden bünyeler; 170 yıl önce sarığı bıraktırdı ve fes için ferman verdi diye sultan mahmut'un pek hayırla anılmadığını biliyor mu?
zaman denen devasa çarka direnemezsiniz; denerseniz öğütür ve 3. dünya denen çöplüğe tükürür.
edit sharabi: akrep gibisin kardeşim. ''ya savaş çıkarsa'' diye büyük dedem gibi yaşamak zorunda de ği lim kardeşim. artık cepheye şalvarla mermi taşınmıyor kardeşim. dünyanın en büyük ordularında mini etek giyen, makyaj yapan kadın komandolar, pilotlar, tank kullananlar var benim yaşadığı an'dan, dünyadan habersiz, yaşamayıp sadece nefes alan kardeşim, uyan artık kardeşim. varsa fikrin, entariye bekleriz kardeşim, biraz fosfor tüket kardeşim, bizim sülalede yok böylesi, sen kime çektin kardeşim? öptüm, kib, bye kardeşim.